Henüz Türkçe çevirisi olmayan James P. Carse’nin “Finite and Infinite Games” adlı kitabını GamFed Kitap Kulübü olarak okuduk ve sizler için bir özet hazırladık. Carse’nin bu önemli kitabında belirttiği gibi en az iki çeşit oyun vardır: sonlu ve sonsuz oyunlar. Kitap boyunca çeşitli başlıklar altında sonlu ve sonsuz oyunların özellikleri anlatılarak karşılaştırmalar yapılmıştır.
Finite And Infinite Games, yaşamda birçok farklı oyun oynadığımız teorisini sunarak size çalışmanın ve ilişkilerin uzun vadeli çabalar olduğunu, aynı zamanda kazanmak için bunları nasıl oynayacağınızı gösterir. Okuyucuları hayatın ciddiyeti hakkındaki varsayımlarını geride bırakmaya davet eder.
Sonlu oyunlar ile sonsuz oyunların ilk ayrıldığı nokta çıkış noktalarıdır: Sonlu oyunların amacı kazanmaktır. Sonsuz oyunların amacı ise oyuna devam etmektir. Sonlu oyunlar, gündelik hayatın bildik yarışmalarıdır. İş ve siyasette, yatak odasında ve savaş alanlarında oynadığımız oyunlardır. Kazananlar ve kaybedenler, bir başlangıç ve bir son. Sonsuz oyunlar daha gizemlidir ve nihayetinde daha ödüllendiricidir. Senaryosuz ve tahmin edilemezler. Onlar gerçek özgürlüğün kaynağıdır.
Sonlu oyunlarda sadece bir kişi ya da grup kazanır. Kazanamayanlar ise derecelendirilir. Sonsuz oyunlarda kazanan grup ya da kişi söz konusu değildir. Sonsuz oyunda kazanan, oyun olmalıdır.
Her sonlu oyun için uzamsal sınırlar gereklidir. Sonlu oyunlar sınırlar dahilinde oynanır fakat sonsuz oyunda sınırlarla oynanır. Bu oyunları tek başımıza oynayamayız, sınırlı oyunlarda, karşı oynayacak bir rakibimiz ve genellikle birlikte oynayacak takım arkadaşlarımız olmalıdır. Sonlu bir oyunu yalnızca bir kişi veya takım kazanabilir.
Sonlu oyunlar sonsuz bir oyun içinde oynanabilir, ancak sonlu bir oyun içinde sonsuz bir oyun oynanamaz. Sonlu bir oyunun kuralları, oyuncuların kimin kazandığı konusunda anlaşabilecekleri sözleşme şartlarıdır. Bunlar, belirli davranışları zorunlu kılmadıkları için yasalar değildir, ancak bu kısıtlamalar dahilinde seçimlere izin vererek oyuncuların özgürlüğünü kısıtlarlar. Kurallar, yalnızca oyuncular kendileri tarafından özgürce oynadığında geçerlidir. Sonlu oyunda kazanan belli olana kadar kurallar geçerlidir fakat sonsuz oyunda kurallar, oyunun sürekliliğinin sağlanması adına süreç içinde değişebilir. Sonsuz bir oyunun kuralları, herhangi birinin oyunu kazanmasını engellemek ve mümkün olduğu kadar çok kişiyi oyuna dahil etmek için değiştirilir.
Kurallar, oyun başlamadan önce kararlaştırılmalı ve oyuncular tarafından kabul edilmelidir. Kuralları kabul etmek, seçtiğiniz sonlu oyunda sizi bir oyuncu yapar. Kurallar, oyunun kazananını belirler ve böylece oyunun sonunu da belirler. Kurallar bize oyunun ne olduğunu ve nasıl oynanacağını söyler. Sonlu bir oyunun kuralları, bir tartışmanın kuralları; sonsuz oyun, dil gibi düşünülebilir. Bir tartışmanın kuralları, tartışmanın nasıl biteceğini belirler, dilin kuralları dilin devam etmesini sağlar. Sınırlı oyuncular sınırlar içinde, sonsuz oyuncular sınırlar içinde oynar. Sınırlı bir oyunu oynayan kişi özgürce oynar, ancak çoğu zaman sınırlı oyuncular bu özgürlüğün farkında olmazlar ve ne yaparlarsa yapsınlar yapmaları gerektiğini düşünürler.
Tüm sonlu oyuncuların arzusu, oyunda mükemmel derecede yetenekli ve sonucu zaten biliyormuş gibi oynayabilen bir “Usta Oyuncu” olmaktır. Sonsuz oyunda oyuncular, sonlu oyunlardan kaçınmaz fakat sonlu oyun oyuncularının ciddiyetini taşımazlar. Onlar oyun odaklanır. Sonlu oyuncular sürprizlerden kaçınır ve etraflarında plan yapmaya çalışırlar, sonsuz oyuncular şaşırmayı bekler ve bunun peşinde oyunlarını sürdürürler.
“Hiç kimse tek başına oyun oynayamaz. Tek başına insan olamaz. Topluluğun olmadığı yerde benlik olmaz.” der Carse. Süreklilik demek değişim demektir ve değişim, sonsuz oyunun prensibidir. Değişim akışkanlığı bize bir meydan okuma veriyor ve tüm sonlu oyunlarımızı sonsuz oyunda nasıl tutacağımızı öğreniyoruz.
Carse özgürlük hayalinin evrensel olduğundan bahsediyor, ancak sınırlı oyuncuların buna zaten sahip olduğunu ve onu teslim ettiklerini söylüyor. Okullar, kendilerinden derece kazananlara dereceli ödüller verdikleri ölçüde, bir tür sonlu oyundur. Bu ödüller; mezunları, prestijli kolejler gibi daha yüksek oyunlarda ve daha sonra her meslekte devam eden bir dizi daha yüksek oyun ile bunun ötesindeki profesyonel okullarda rekabet için nitelendirir.
Kurucu’, ‘CEO’, ‘Dalai Lama’, ‘Hükümlü’, ‘Katil’, ‘Krallığın Şövalyesi’, ‘Dolandırıcı’, ‘Öğretmen’, ‘Terapist’. Bunların hepsi başlık. Farklı türlerdedirler, ancak hepsi aynı ünvanlardır. Başlıklar, geçmişte oynadığınız ve belki de şu anda oynamakta olduğunuz oyunları gösterir. Eğer bir terapistseniz, terapist olarak kalifiye olma oyununu oynadınız, ancak kariyerinizde yaptığınız şey bu olduğu için unvanı kullanmaya da devam ediyorsunuz. Bir unvanınız olduğunda, sizden alınması zordur, ancak bunun olabileceği durumlar vardır, en azından kuralların uyarlanmasıyla. Bir unvana sahip olmak, o oyunun bittiğini ve tekrar edilemeyeceğini gösterir. Başlık mutlaka oynanan oyuna işaret etmeli ve bu nedenle görünür olmalıdır. İnsanlar tarafından görülmüyorsa, var olmayabilir ve gücü sona erebilir.
Özgün konuşmak veya hareket etmek, kendinizin sınırlarını silmektir. Orijinal düşünürler ‘düşüncelerle dolu’ değil, düşüncelerin düşünürleridir. Bir dahi olarak bakmayız, onun yerine görürüz. Doğanın taslağı yoktur – sadece bizim hayal gücümüz vardır. ‘Mantıklı yaratıklar’ olduğumuz için, istediğimiz hemen hemen her şeyi, istediğimiz her şeyde görmeyi seçebiliriz. Burada önemli bir tehlike vardır, çünkü başkalarını da ikna edebiliriz. Bakmak ana hatları olduğu gibi bulur. Görmek yeni sınırlar yaratır.
“Sonlu ve Sonsuz Oyunlar” adlı bu kitapta yazar, sonlu ve sonsuz oyunların özelliklerinden bahsediyor ve dünyayı oyun alanı olarak tarif ediyor. İnsan ilişkilerini içeren her olayı oyun ve insanları da oyuncu olarak değerlendiriyor. Bu zarif ve ilgi çekici çalışmada James Carse, bu oyunların ne anlama geldiğini ve sizin için ne anlama gelebileceğini araştırıyor. Mülkiyet ve gücün, kültür ve topluluğun, cinselliğin ve kendini keşfetmenin doğasına dair çarpıcı yeni kavrayışlar sunarak, sonsuz bir zevk ve olasılık dünyasının kapısını aralıyor. Biz bu kitabı severek okuduk ve sizlere şiddetle tavsiye ediyoruz.
GAMFED KİTAP KULÜBÜ