Gamfed Türkiye Kaptanı Neslihan Arslan Yazıyor: Duyu Organlarımızla Eğitimi Oyunlaştırıyoruz

Günümüzün hızla değişen eğitim ortamında, öğretmenler ve eğitimciler, öğrencilerin ilgisini çekmek ve öğrenmeyi daha etkili hale getirmek için yeni yollar arayışındadır. Bu bağlamda, beş duyunun – görme, işitme, dokunma, tatma ve koklama – eğitimde güçlü bir rol oynadığı giderek daha fazla fark edilmektedir. İnsanlar duyularını kullanarak dünyayı algılar ve öğrenirler, bu nedenle eğitimde bu duyusal deneyimlere odaklanmak, öğrencilerin daha derinlemesine öğrenmelerini sağlamak için önemlidir. Bu makale, beş duyunun kullanılmasıyla eğitimde oyunlaştırmanın nasıl kullanılabileceği ve öğrenmeyi nasıl zenginleştirebileceği konusunda fikirler sunmayı amaçlamaktadır. Aynı zamanda, bu fikirlerin öğrencilere daha eğlenceli ve anlamlı bir eğitim deneyimi sunarken, akademik başarılarını artırmalarına nasıl yardımcı olabileceğini incelemektedir.

Hiç düşündünüz mü bir oyun aynı anda kaç duyumuzla etkileşime geçiyor? Bunlardan en önemlisi sizce hangisi? Görme hemen aklınıza gelen değil mi? Rengarenk animasyonlar, objeler, konfetiler rozetler gibi. Peki, duyma? Trink trink trink kazandığınız altınların sesleri ya da bir gergin geri sayım müziği sizde ve daha önemlisi bilinçaltınızda acaba nasıl bir harekete geçirme ve etki bırakıyor?  En önemlisi ise dokunma. Telefonlarımızdaki titreme, konsol oyunlarındaki joysticklerdeki titreşimler bizi tam olarak odaklamıyor mu?  Üç duyumuzda oyunlarda oldukça aktif gibi, şimdilik tat ve koku için denemeler olsa da bu iki duyuyu sanırım ‘şimdilik’ dijital ekranlarda kullanamıyoruz. Biz öncelikle en sık kullandığımız dokunma, görme ve duyma duyularımızla ilgili yüz yüze oynanan oyunlara bir göz atalım. 

Dokunma Duyusu ve İlgili Oyunlar:  

  • Dokunma duyusu, özellikle bilim ve fen derslerinde deneyler yapmak için kullanılabilir. Öğrenciler, farklı dokuları (pürüzlü, yumuşak, sert, vb.) keşfedebilir ve bu deneyimlerle bilimsel kavramları ilişkilendirebilirler.
  • Hissedilen dokular, öğrencilerin sanat ve el işi projelerinde yaratıcılıklarını kullanmalarına yardımcı olabilir. Örneğin, farklı dokuları kullanarak bir resim veya heykel yapabilirler.
  • Dokunma duyusu, harfler ve materyaller kullanarak okuma ve yazma becerilerini geliştirmek için de kullanılabilir.

Örnek Oyun:

  • Bu etkinlik açık veya kapalı geniş bir alanda uygulanabilir. Katılımcılar rastgele alanda gezinirken eğitmenin “Dur” yönergesi ile oldukları yerde dururlar ve gözlerini kapatırlar. Eğitmen, katılımcıların arasında gezinerek birinin kafasına sessizce dokunur. Kafasına dokunulan kişi “Hayalet” olur ve gözlerini açar. Hayaletin amacı herkese dokunarak kendi tarafına çekmek; yani onları da “Hayalet” yapmaktır. Bunu şu şekilde yapabilir; bir kişinin arkasına sessizce gider ve içinden 5’e kadar saydıktan sonra o kişinin omzuna sessizce dokunur. Dokunulan kişi gözlerini açar ve hayaletin tarafına geçer.  Eğer hayalet, içinden 5’e kadar sayarken, dokunmayı planladığı kişi arkasında biri olduğunu hissederse “Arkamda hayalet var” der. Gerçekten hayalet varsa kurtularak oyundan çıkar. Bir kişinin en fazla iki yanlış tahmin hakkı vardır, iki kere arkasında hayalet olmadığı halde “Arkamda hayalet var” diyen katılımcılar oyundan yanarak çıkar. Hayaletin dokunduğu herkes hayalet olur ve oyunda diğer kalanları da hayalet yapmaya çalışır. Herkes hayalet olana kadar oyun devam eder, ya da doğru tahmin eden son kişi oyunu kazanır. 

Not: Eğer bu etkinlik açık havada yapılıyorsa dış çevre sesleri de oynanabilirlik açısından göz önüne alınmalıdır.

  • Bu etkinlik açık veya kapalı geniş bir alanda uygulanabilir. Katılımcılar iki gruba ayrılır. Her iki grupta katılımcılar arka arkaya sıralanır. En ön sırada yer alan katılımcıların önüne eşit mesafe uzaklıkta bir nesne yerleştirilir. Örneğin, bir adet karton bardak, bir adet pet şişe. Her iki grupta katılımcılar bir elini arkadaki, diğer elini önündeki ile tutuşurlar. Hiçbir katılımcı arkasına bakmamalıdır, herkes sadece önündekinin ensesine bakar ve birbirleri ile tek iletişimleri el ele tutuşmaktır. Eğitmen her iki grubun en arka sırasında, ortaya geçer. Sadece en arkadaki kişiler eğitmene bakabilir. Eğitmen sessizce 1’den 3’e kadar eliyle sayar. Sıraların arkasındaki katılımcılar 3’ü gördükleri anda önlerindeki kişinin elini sıkarak akımı başlatırlar. Böylelikle herkes bir önündekinin elini sıkarak akımı devam ettirir. En öndeki kişilerin eli sıkıldığı an ortada duran nesneyi kapmaya çalışırlar. Nesneyi önce kapan kişi grubuna 1 puan kazandırır ve sıranın en sonuna geçer.  Oyun bütün grubun bu şekilde tekrarı ile devam eder.

Not: Eğitmenin yönergesinin beklemeden akımı başlatan grup kazanmış sayılmaz ve puan karşı tarafa geçer. 

Çeşitlendirme: Eğitmen 3’e kadar saymak yerine arka sıradaki katılımcılara ufak bir nesne de gösterebilir. Örneğin; yüzük, para. Katılımcılar nesneyi görür görmez akımı başlatabilir.

Görme Duyusu ve İlgili Oyunlar : 

  • Görme duyusu, renkler, şekiller ve sembollerle sıkça ilişkilendirilir. Renklerin kullanımı, öğrencilere belirli konseptleri vurgulamak veya organize etmek için yardımcı olabilir. Örneğin, renk kodlu notlar kullanarak, öğrenciler farklı konuları veya görevleri ayırt edebilirler.
  • Görsel hikayeler veya kartlar, öykü anlatma becerilerini geliştirmek için kullanılabilir. Her sembol veya resim, bir hikaye parçasını temsil edebilir.
  • Eğitim materyalleri, görsel grafikler, diyagramlar ve haritalar kullanarak karmaşık bilgiyi basitleştirebilir ve görsel hafızayı güçlendirebilir.

Örnek Oyun:

  • Bu etkinlik açık veya kapalı geniş bir alanda uygulanabilir. Katılımcılar çember olur. İçlerinden bir gönüllü seçilir ve dışarı çıkarılır(Açık alanda oynanıyorsa gruptan uzak bir yere gider). Geride kalanlar arasından bir lider seçilir ve o kişi herhangi bir hareket belirler ve yapmaya başlar. Çemberdeki herkes hareket lideri ile aynı anda hareketi yapar. Dışarıda bekleyen(veya uzaklaşan) kişi içeri girer ve çemberin ortasına geçerek herkesi gözlemlemeye başlar. Hareket lideri, yaptığı hareketleri belli aralıklarla değiştirir, o değiştirdikçe çemberdeki herkes değiştirir, lider hangi hareketi yapıyorsa aynı hareket yapılır.  Ortadaki kişi herkesi gözlemleyerek hareket liderini bulmaya çalışır. Burada önemli nokta, hareket lideri olan kişinin kendini belli etmeden oyunu sürdürmesidir. Aynı şekilde çemberdeki katılımcılar da hareket lideri olan kişiyi belli etmeden hareketlerini ona uydurmaya çalışmalıdır. Oyun bu şekilde farklı hareket liderleri seçilerek devam eder.
  • Bu etkinlik açık veya kapalı geniş bir alanda uygulanabilir. Katılımcılar arasından bir gönüllü seçilir. Grubun geri kalanının karşısında bir sandalyeye oturur ve sandalyenin altına bir anahtar konur. Eğitmen, sandalyeye oturan kişinin bir kral olduğu, geri kalan kişilerin halk olduğu ve özgürlüklerini geri kazanmak için sandalyenin altındaki anahtarı almaları gerektiği yönergesini verir. Kral gözlerini kapatarak hızlıca davul zurna 1-2-3 der (burada söyleyeceği cümle değiştirilebilir, kral hikayesiyle bağdaşan bir cümle de kullanılabilir) ve hemen gözünü açar, o bunu söylerken karşısındaki katılımcılar kral olan kişiye doğru hareket eder. Ancak kral gözünü açar açmaz herkes olduğu pozisyonda hareket etmeden donmak zorundadır. Kral gözünü açtığı anda hareket ettiğini gördüğü kişiyi sıranın en sonuna gönderir. Halk olan katılımcılar bu şekilde krala yaklaşarak sandalyenin altındaki anahtarı almaya çalışır. Kral da anahtarı halka vermemek için hareket edenleri tespit ederek kendinden uzaklaştırmaya çalışır.

İşitme Duyusu ve İlgili Oyunlar :

  • İşitme duyusu, dil ve konuşma becerileri üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Öğrenciler, konuşma ve dinleme yoluyla bilgiyi öğrenebilirler. Öğrencilere konuşma veya sunum yapma fırsatları vermek, iletişim becerilerini geliştirebilmektedir.
  • Sesli hikayeler veya müzik, öğrencilere belirli konseptleri hatırlamalarına yardımcı olabilir. Örneğin, öğrencilere bir şarkı aracılığıyla matematik veya tarih konularını öğretebilirsiniz.
  • Sesi kullanarak öğrencilerin dikkatlerini çekmek için müzik, efektler ve sesli hikayeler de kullanılabilir.

Örnek Oyun:

  • Bu etkinlik açık veya kapalı geniş bir alanda uygulanabilir. Katılımcılar çember olur. İki gönüllü çemberin içine geçer(Çemberin içinde oynama sebebi belirli bir alan tanımlaması ile alakalıdır, geniş alanlarda bu oyunun oynatılması güçlük yaratabilir. Yine de eğitmen, bu etkenleri göze alarak oyunu uyarlayabilir). Birinin gözleri kapalı olur, diğerinin açık ve çemberin ortasında sürekli hareket halinde olurlar. Gözleri kapalı olan kişi diğerine “Neredesin” diye sorar, gözü açık olan “Buradayım” der. Gözleri kapalı olan kişi “Buradayım” sesini takip ederek karşındakini yakalamaya çalışır. Gözü açık olan kişi neredesin sorusuna buradayım cevabını verirken diğer taraftan yakalanmamaya çalışır, yakalandığı an rolleri değişirler. Bu oyun birkaç farklı gönüllü ile tekrarlanabilir. 
  • Bu etkinlik açık veya kapalı geniş bir alanda uygulanabilir. Katılımcılardan bir kişi dışarı çıkar(Açık havada oynanıyorsa uzak bir yere gider). Geri kalan katılımcılar arasından bir gönüllü seçilir.  Grubun tamamı aynı kelimeyi veya cümleyi söylerken bu gönüllü kişi gruptan farklı bir şey söyler. Örneğin grubun tamamı aynı anda “Sarı, sarı, sarı” kelimesini aralıksız söylerken, gönüllü kişi grupla eş zamanlı olarak “Yeşil, yeşil, yeşil” kelimesini tekrar eder.  Dışarıdaki katılımcı geri geldiğinde farklı kelimeyi/cümleyi söyleyen kişiyi dinleyerek bulmaya çalışır. 

Çeşitlendirme: Kalan katılımcılar kendi aralarında gruplara ayrılır. Eğitmen bir kelime belirler ve her gruba bu kelimenin bir hecesini verir. Her grup sadece bu heceyi aynı anda söyler ve dışarıdan gelen katılımcı her bir grubu dinleyerek, heceleri birleştirerek belirlenen kelimeyi bulmaya çalışır. Örneğin; kelime “Metaksis” seçilmiş olsun. 1. grup sadece “Me”, 2.grup “Tak”, 3.grup “Sis” hecelerini aynı anda söylerler. Dışarıdan gelen kişi bu kelimeleri dinleyerek birleştirdiğinde “Metaksis” kelimesini bulur.

Koku Duyusu ile İlgili Oyunlar:

Koku duyusu, beş temel duyumuzdan biri olup çevremizdeki dünyayı algılamamıza ve anlamamıza yardımcı olan önemli bir duyudur. Bu duyu, öğrenme deneyimlerini zenginleştiren ve anılarını daha canlı hale getiren bir araç olarak kullanılabilir. Koku, özellikle kişinin anılarıyla güçlü bir ilişki kurar ve belirli koku ayrıntıları, onların daha etkili bir şekilde hatırlamalarına katkı sağlar. 

Koku duyusu, eğitimde yaratıcı ve etkili bir şekilde kullanılabilecek güçlü bir araçtır. İşte koku duyusunun eğitimde nasıl kullanılabileceği ve koku ile semboller arasındaki ilişkinin öğrenmeyi nasıl destekleyebileceği hakkında fikirler

1. Koku Belleği Geliştirme:

    Öğrencilere farklı kokular tanıtılıp ardından bu kokuların adları ve tanımlamaları öğretilebilir. Öğrenciler, bu kokuları tanıma ve hatırlama becerilerini geliştirebilirler.

    Koku kartları veya kokuları içeren öğrenme materyalleri kullanarak, öğrencilerin koku belleği güçlendirilebilir. Örneğin, her koku bir sembol veya resimle ilişkilendirilebilir.

2. Koku ile Konseptleri Öğrenme:

  Belirli konseptleri veya terimleri koku ile ilişkilendirmek, öğrencilerin bu konseptleri daha iyi anlamalarına yardımcı olabilir. Örneğin, kimya derslerinde belirli kimyasal maddelerin kokuları ile öğrencilere bu maddelerin özellikleri arasındaki ilişki öğretilebilir.

3. Duygusal Bağlantıları Güçlendirme:

   Koku, duygusal bağlantıları güçlendirmek için kullanılabilir. Öğrenciler, belirli kokuları duygusal deneyimlerle ilişkilendirerek daha kolay hatırlayabilirler. Örneğin, özel bir kokuyu sınav öğrencilerine sınav anındaki sakinlikle ilişkilendirebilir.

4. Koku ile Yaratıcı Yazma ve Sanat:

  Öğrenciler, belirli kokuları kullanarak yaratıcı yazılar veya sanat eserleri oluşturabilirler. Koku ile ilgili hikayeler yazmak veya kokuları çizimlere dönüştürmek, öğrencilerin yaratıcılığını teşvik eder.

5. Koku ile Tarih ve Kültür Öğrenme:

  – Koku, tarihi ve kültürel bağlantıları vurgulamak için kullanılabilir. Örneğin, tarihsel dönemlerin veya farklı ülkelerin kokuları ile ilgili etkinlikler düzenlenerek öğrenciler farklı kültürleri daha iyi anlamalareı sağlanabilir.

6. Koku ile Bilimsel Deneyler:

   Kimya veya biyoloji derslerinde, öğrencilere farklı kimyasal maddelerin kokularını incelemeleri için deneyler yapılabilir. Bu, bilimsel merakı artırabilir.

7. Koku ile Oyun ve Aktiviteler:

 Koku ile ilgili oyunlar ve aktiviteler tasarlanabilir. Örneğin, koku tanıma yarışmaları veya koku kartları ile bellek oyunları düzenlenebilir.

Koku duyusu, özellikle hafıza, dikkat ve yaratıcılığı teşvik etmek için eğitimde kullanışlıdır. Öğrencilerin dikkatlerini çekmek ve öğrenmeyi eğlenceli hale getirmek için koku ile semboller arasındaki ilişkiyi kullanabilirsiniz.

Oyun Örnekleri:

Öğretmenler, sınıf içi etkinliklerde veya öğrenme materyallerinde koku duyularını kullanarak öğrenme deneyimlerini daha anlamlı hale getirebilirler. Örneğin:

Oyun Adı: “Koku Bulmacaları: Kokuları Tanıma ve Eşleştirme”

Oyun Açıklaması:

Bu oyun, oyuncuların koku duyularını geliştirmelerine yardımcı olacak eğlenceli bir bulmaca oyunudur. Oyuncular, farklı kokuları tanıma ve eşleştirme becerilerini kullanacaklardır.

Gerekli Malzemeler:

– Farklı kokuları içeren örnekler (çiçekler, baharatlar, meyveler, esansiyel yağlar, vb.)

– Koku numuneleri (koku kartları veya küçük kaplar)

– Göz bağları (gözleri kapatmak için)

– Puan tablosu

Oyunun Kuralları:

1. Oyunculara sırayla farklı kokular sunulur. Her koku, oyuncuların tanıması için kullanılır.

2. Oyuncular, gözleri bağlı bir şekilde bu kokuları koklarlar. Her kokunun farklı bir sayı veya harfle eşleştirilerek öğrencilere söylenir.

3. Oyuncular, her kokuyu tanımaya ve kokuyla eşleştirilmiş olan sayıyı veya harfi hatırlamaya çalışırlar.

4. Oyuncular, göz bağlarını çıkardıktan sonra, her koku için doğru eşleştirmeyi yapmaya çalışırlar. Yapılan doğru eşleştirmeler puan olarak kaydedilir.

5. Oyun, belirli bir süre boyunca veya belirli bir koku sayısına ulaşana kadar devam edebilir.

Oyunun Öğrenme Yönü:

Bu oyun, oyuncuların koku tanıma yeteneklerini geliştirmelerine yardımcı olmaktadır. Ayrıca, koku ve sembol eşleştirmesi yaparak zihinsel odaklanma ve hafıza gelişimi sağlanabilir. Bu oyun aynı zamanda koku hafızasını güçlendirecek ve koku duyusu ile düşünmeyi teşvik edebilmektetir.

Tat Alma Duyusu İle İlgili Oyunlar:

Tat alma duyusu, eğitimde oyun ve oyunlaştırma tasarımlarına benzersiz bir katkı sağlayabilir. Bu duyular, öğrenme deneyimlerini daha etkili hale getirerek bilgileri daha iyi anlamalarına ve hatırlamalarına yardımcı olabilir. Oyunlaştırma yoluyla,  çeşitli tatları deneme ve hatırlama fırsatlarını sunarak öğrenme sürecini eğlenceli ve ilgi çekici hale getirebilir. Örneğin, dağılımı farklı tatları tanıtmak için “Tat Avı” oyunu tasarlayabiliriz. Bu oyunla, farklı yiyecekleri tatmak ve tatları değerlendirmek için öğrenciler yarışabilirler. Bu, hem tat alma duyusunu geliştirmeye yardımcı olacak hem de öğrenme deneyimini oyunlaştırarak daha etkili ve ilgi çekici hale getirecektir. Bu tür oyunların, içeriklerini artırılarak  öğrencilerin bilgilerini daha iyi içselleştirmelerine yardımcı olunabilir.

1-Oyun Adı: “Tat Deneyimi Karşılaştırması”

Oyun Açıklaması:

Bu oyun, oyuncuların tat alma yeteneklerini geliştirmelerine yardımcı olabilen eğlenceli bir yarışma tarzı oyudur. Oyunda, oyuncular farklı tatları tanıma, karşılaştırma ve hafızalarını kullanma fırsatına sahip olacaklardır.

Gerekli Malzemeler:

– Farklı tatları içeren örnekler (şeker, tuz, acı biber, limon, çikolata, meyve, baharatlar vb.)

– Göz bağları

– Puan tablosu

Oyunun Kuralları:

1. Oyunculara sırayla gözleri bağlanmış olarak farklı tatlar sunulacak. Bu tatlar, oyuncuların aşina olduğu veya daha önce tatmış olduğu şeyler olabilir.

2. Oyuncular, her tadı tanımaya çalışacaklar ve her tadı hatırlamaya çalışacaklar.

3. Oyuncular, göz bağlarını çıkardıktan sonra, tattıkları şeyleri yazacaklar veya bir puan tablosuna kaydedecekler.

4. Oyunculara her tat için doğru tahmin yapmaları durumunda puan verilecek. Puanlar, doğru tahmin sayısına göre hesaplanacak.

5. Oyun, belirli bir süre boyunca veya belirli bir tat sayısına ulaşana kadar devam edebilir.

Oyunun Öğrenme Yönü:

Bu oyun, oyuncuların tat alma yeteneklerini geliştirmelerine yardımcı olurken aynı zamanda duyumlarına odaklanmalarını sağlayacak. Oyuncular, farklı tatları tanıma, hafızalarını kullanma, dikkatlerini yoğunlaştırma ve deneyimleriyle bağlantı kurma becerilerini geliştirecekler. Ayrıca, bu oyun, belirli ders kazanımlarına entegre edilerek zevkli bir yarışma ortamı içinde öğrenmeyi teşvik edebilmektetir.

2-Oyun Adı: “Lezzetli Hikayeler: Tatlarıyla Hikaye Anlatma”

Oyun Açıklaması:

Bu oyun, oyuncuların yaratıcılıklarını kullanarak tatları ve lezzetleri bir hikaye veya şiir aracılığıyla ifade etmelerine odaklanan bir oyun olacak. Oyuncular, farklı tatları deneyimleyip ardından bu deneyimlerini sözlü veya yazılı olarak ifade edecekler.

Gerekli Malzemeler:

– Farklı tatları içeren örnekler (şeker, tuz, acı biber, limon, çikolata, meyve, baharatlar vb.)

– Kağıt ve kalem

– Hakem veya jüri

Oyunun Kuralları:

1. Oyunculara sırayla farklı tatlar sunulacak. Her tat, bir öykü veya şiir oluşturmak için kullanılacak.

2. Her oyuncuya tatlandıktan sonra, o tat hakkında bir hikaye veya şiir yazma görevi verilecek. Örneğin, çikolatanın tadını alan bir oyuncu, çikolata ile ilgili bir hikaye veya şiir yazacak.

3. Oyuncular, yazdıkları hikayelerini veya şiirlerini diğer oyunculara veya jüriye sunacaklar. Sunumlar sırasında, tatların nasıl bir etki yarattığını ve hissettirdiğini ifade etmeliler.

4. Jüri veya diğer oyuncular, her sunumu değerlendirecekler ve puan verecekler. Puanlar, yaratıcılık, ifade, ve tat ile hikaye arasındaki ilişki gibi faktörlere dayalı olarak verilecek.

Oyunun Öğrenme Yönü:

Bu oyun, oyuncuların yaratıcılıklarını kullanmalarına, ifade becerilerini geliştirmelerine ve tat deneyimlerini dikkatlice düşünmelerine yardımcı olur. Ayrıca, bu oyun, tatları duygu ve hikayelerle ilişkilendirmeyi teşvik ederek zengin bir öğrenme deneyimi sunar.

Beş duyuyla  eğitimde oyun ve oyunlaştırmanın, öğrencilere derslerin sıkıcı rutininden çıkıp etkili bir şekilde öğrenmelerine yardımcı olan güçlü bir araç olduğunu keşfettik. Görsel, işitsel, dokunsal, tat ve koku deneyimleri, eğitimde bir devrim yaratmaktadır. Öğrencileri sadece daha fazla katılım sağlamaya teşvik etmekle kalmaz, aynı zamanda derinlemesine öğrenmeyi teşvik eder. Bu oyunlaştırma yöntemleri, öğrencilerin ilgisini ve merakını çekmek için kullanılabilecek bir anahtar rol oynamaktadır. Unutmayalım ki her öğrenci öğrenme tarzında farklıdır ve bu duyusal oyunlar, öğrenci çeşitliliğine cevap vermektedir. Beş duyuyla eğitimde oyunlaştırma, geleceğin eğitimini daha etkili ve öğrenci-merkezli hale getirmek için kilit bir rol oynamaktadır. Eğitimdeki potansiyeli tam anlamıyla ortaya çıkarmak için daha fazla inovasyona açık olmak, gelecekteki eğitimi daha iyi hale getirmek için önemlidir.

Sonuç olarak; yaratıcılık, duyular, düşünme, eğlenme, deneyimleme kavramları oyunun ta kendisini oluşturuyor, oyun ise; hayatın kendisini… 

Bol oyunlu eğitimler…

Bu yazı Gamfed Türkiye gönüllülerinden Neslihan Arslan’ın katkılarıyla yazılmıştır.

İlgili Makalelerimiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir