VE OYUN BAŞLIYOR;
Vizyon ileriyi görmek ve erken hareket etmektir.
Bu kitap; oyun sektörünün önemli isimlerinden Mevlüt Dinç’in bizlere kendi kaleminden aktardığı yaşam ve başarı öyküsünü anlatıyor. Hani anlatsam roman olur denir ya tam da o türden bir yaşam öyküsü. Zor şartlarda büyüyen Dinç, bunu insanın mücadeleci yapısı ile açıklıyor. “Her koşulda yaşamayı öğreniyor ve alışıyor insan, yapısı gereği hem çok kırılgan hem de çok güçlü olabiliyoruz.” Kitabında anlattığı çocukluğu ve gençliğine dair anılar da tam anlamıyla böyle birebir yaşanmış gerçek öyküler. Bazen gülümsetiyor, bazen hüzünlendiriyor. Oldukça ilham verici bir öykü. Mevlüt Dinç’in çalışma hayatı bir fabrikada işçi olarak başlayan ve yılın programcısı seçilerek devam eden bir süreç.
Ordu’nun Gölköy ilçesinde başlayan yaşam serüveninde adeta bir oyun kahramanı gibi maceradan maceraya sürüklenen kendi deyimi ile bilgisayarın b sini oyunun o sunu bilmeden oyun programlamayı kendi kendine öğrenen Enduro Racer, Last Ninja 2, First Samurai ve Sreet Racer gibi dünyaca ünlü birçok oyunun yazarı ve yapımcısı Mevlüt Dinç’in ilham veren çalışmalarına ve üretmeye olan tutkusuna şahit olacaksınız bu kitap boyunca.
Doğup büyüdüğü yerin zorlu ve çetin yaşam koşullarının da etkisi ile sabırlı ve pratik çözümler bulmaya daha küçük yaşlarda başlayan Mevlüt Dinç, ilkokulu beş sınıf birlikte aynı sınıfta okuduğunu, öğretmenin her sınıfın kendi içinde organize olduğu bir sistem yarattığını, bu sistemin sanılanın aksine odaklanma ve hedefe kitlenmede kendisine çok yarar sağladığını, yıllar sonra kodlama yaparken aynı alışkanlıkları sayesinde akışta kalarak ara vermeden saatlerce çalışabildiğini belirtiyor. Doğal yeteneğin varlığına inanan Dinç, yatkın olduğunuz şeyler üzerinde derinleşmenin başarı üzerinde son derece etkili olduğunu vurguluyor. Nitekim çocukluğunda oyunlara olan yatkınlığını yıllar sonra İngiltere’de ve ardından tüm dünyada elde ettiği başarılarla kanıtlamış bulunmakta.
“Kariyerimde beni ayakta tutan ve hedeflerime götüren özelliklerimin başında sabır, inat ve nefesimi tutmayı becerebilmem gelir. Gerçekten çok sabırlıyımdır; bir de hemen tepetaklak girişip çizmek yerine, biraz da sorunları göğüsleyip savaşmaktan kaçınmak adına bekler ve zamana bırakırım.”
Hayatımı değiştiren cihaz dediği ZX Spectrum oyun bilgisayarı ile arkadaşı zoru ile tanışan ve kodlamaya merak salan Dinç, ilk oyununu çocukluğunda çok oynadığı 9 Taş oyunu olarak yazıyor. Profesyonel oyun kariyerine 1985 yılında başlayan Dinç ilk profesyonel oyun projesi olan Gerry the Germ ile yepyeni bir dünyaya adım atıyor. “Bu oyunda kahraman alışılmışın biraz dışında riskli bir tercihti çünkü genelde kahramanlar kötülerle mücadele ederdi burada ise kahramanımız bir mikroptu ve oyun alanı vücudumuzdaki organlardı.” Büyük oyun firması Mirrorsoft bu fikirden pek hoşlanmıyor, ancak alışılmışın dışında ve farklı bir ilgi yaratma çabası İngiliz Telekom’da sonuç veriyor. İkinci oyunu Prodigy’de oyun ekranı statik olmaktan çıkarıp kayan ekran olarak tasarlayarak yine bir ilke imza atıyor. İlk ses getirecek başarısı Enduro Racer ardından Last Ninja 2 ile en iyi programcılar arasında gösteriliyor.
Mevlüt Dinç ilk profesyonel oyun stüdyosunu 1988 yılında açıyor. İki boyutlu olmasına rağmen ekranda çok fazla görsel bulundurduğu için etkileyici aynı zamanda oyuncunun kontrol edebileceği farklı özellik ve becerilere sahip kadın ve erkek iki kahramanı olan ilk oyun Hammerfist oldu. Sonrasında özgün bir fikir üzerine kurulu Time Machine (1990) ile En İyi Orijinal Oyun ödülünü aldı. Dinç, oyunlarını tasarlarken yalnızca ekonomik anlamda değil, oyunların yarattığı tepki ve beklentileri karşılamadaki eksiklikler adına yenilik getirme arayışında oldu. Second Samurai çok ses getirdi, teknik ve görsel anlamda çok iyi bir iş çıkarılmıştı. Oyunda seçilebilecek hem erkek hem kadın samuray karakteri bulunuyordu. Oyun henüz piyasaya çıkmadan birçok dergide kapak oldu.
1994 yılında dünyanın ilk dört kişilik araba yarış oyunu olan süper grafikleri ile Street Racer, pazara çıkmadan sayısız dergiye kapak oldu ve çok geniş röportajlarla yayınlandı. Bu başarının üzerine Dinç, oyunu bir sürü farklı platforma uyarlamak için aylarca yoğun bir tempoda çalışıyor ardından Street Racer oyununda genç oyuncular arasında en sevilen karakterlerden biri olan Nasreddin Hoca karakterine sihirli halısı ile havalanabilen bir araba eklettirmesinin ana sebebi ileride Nasreddin Hoca’nın ana karakter olacağı oyunlar yapmak istemesi idi.
“Yetenek ve beceri yeterli heves ve çaba ile birleşince başarı kendiliğinden geliyor. Tabii başarı için ayrıca, uygun ortamın ve koşulların da olması şart.”
Türkiye’ye döndüğünde yerel kahramanlarımızı ve tarihi mekanları her fırsatta oyunlara entegre edip ülkemizi tüm güzellikleri ile gösterme azmi katlanarak devam etmiş olan Dinç, oyunun gücünü ve etkisini içinde olduğu her projede göstermiştir. Bu yolla ülkemizin tarihi ve kültürel güzelliklerini dünyaya tanıtmanın ne kadar kolay olduğunu göstermeye çalışmıştır. Yıllarca oyun yapmanın verdiği gözlem gücü birbirinden farklı ve yenilikçi başarılı oyuna imza atmasını sağlamış ve 2002’de yayınlanan Dual Blades, Türkiye’den dünya oyun pazarına ihraç edilen ilk profesyonel oyun olarak tarihimizde yerini almıştır.
2011’de Türkiye’nin ilk çocuk kahramanı doğuyor: Süpercan. Dinç, bu çocuk kahraman ile eğitici ve öğretici içerik barındıran oyunlar geliştirmeyi hedefliyor. Oyuncular kahramanlarımızla birlikte daha güzel bir dünya için kötülerle mücadele ederken, aynı zamanda çevre duyarlılığı geliştiriyorlar. 23 Nisan etkinlikleri kapsamında kahramanımız SüperCan’ın daveti üzerine dünyanın süper kahramanları Spiderman, Ironman, Hulk ve diğerleri İstanbul’a gelip “Yurtta barış, Dünyada barış” teması ile düzenlenen etkinlikte on binlerce katılımla sonuçlanıyor. Yerli kahraman yaratma çabası 2011’de kurucu başkanı olduğu Dijital Oyunlar Federasyonu (TÜDOF) sırasında da devam ediyor. Federasyonu kurmadaki temel amacının sadece eSpor değil, sektörün tamamının gelişmesine ön ayak olmak olduğununun altını çizen Dinç, oyunların sınıflandırılması, yaşa göre derecelendirilmesi, kendi geleneksel oyunlarımızın dijital ortama taşınması, oyun tabanlı eğitim sisteminin desteklenmesi gibi birçok öncü fikri hayata geçirmek adına çalışmalarını her ortamda ifade ediyor. Maalesef ülkemizdeki kurumsallaşma ve vizyon sorunları yüzünden projeler ağır aksak ilerliyor ve Dinç’in bilgisayar oyunlarının olimpiyatlarını Türkiye’den başlatabiliriz iddiası ile yola çıktığı bu yolda nice engeller ortaya çıkıyor.
2004 yılında Türkiye’nin ilk büyük oyunu İstanbul Kıyamet Vakti doğuyor. Actor oyun motoru kullanarak geliştirilen oyun tamamen Türkçe olup İstanbul’un en önemli yerlerini birebir 3B etkileşimli ortama taşıyor.
“İstanbul Kıyamet Vakti” ve dünyanın ilk 11’e 11 futbol oyunu olan “I Can Football” gibi çok oyunculu oyunlarda oyuncu yönetiminin çok önemli olduğunu belirten Dinç, oyuncuları yönetmenin önemi üzerinde duruyor. Oyuncular, dünyanın en iştahlı tüketicisidir ve piyasaya çıkalı henüz birkaç hafta olmuşken oyunun yeni versiyonlarının ve bölümlerinin ne zaman çıkacağını sorarak baskı yaparlar. O yüzden oyun içinde etkinlikler, turnuvalar düzenleyerek oyuncu kitlesini aktif tutmak gereklidir.
“Başarılı olmak için üç şeye ihtiyaç var diyor Dinç; %50 heves ve %50 yetenek. Her ne kadar toplamı %100 etmiş olsa da işte bu noktada bazen %100 yetmiyor. Heves ve yetenek kadar da çaba vermeniz de çalışmanız gerekiyor diyor kendisi. Tabii içinde bulunduğumuz ortam ve şans olarak tabir edebileceğimiz bir sürü başka unsur ve faktör de yaşamımızda etkin rol oynayabilir.”
Mevlüt Dinç sıfırdan başladığı ve sonsuz bir sabır ile aylarca çalışıp ortaya çıkardığı oyunların ve projelerin sonucunda gençlere ve oyun yapmak isteyenlere mücevher değerinde önerilerde bulunuyor. Okullarda ve üniversitelerde yaptığı sunumlarda altını çizdiği en önemli konuların başında marka yaratmak ve değer üretmek geliyor. Vizyoner bakış açısı yeterince anlaşılamadığı için ülkesine kırgın olsa da bizler Gamfed Türkiye gönüllüleri olarak bu büyük üstadı ve yaptıklarını detaylı bir şekilde kitabından öğrenebildiğimiz için ayrıcalıklı hissediyoruz. Efsane oyun yazarının ilham veren yaşam ve başarı öyküsü HAYAT BİR OYUN’da.
KİTAP KULÜBÜ
