Anne ve babası arkadaşlarıyla birlikte mutfakta masasının etrafında kahve içerken, beş yaşındaki Johnny mutlu bir şekilde en sevdiği kamyonunu sürükleyerek oturma odasına girip çıkmaktadır. Birden oturma odasından bir şangırtı sesi gelir. Odaya gire Johnny’nin annesi sehpanın üzerindeki bir cam vazonun yere düşmüş olduğunu ve kırıldığını görür.
“Bunu kim yaptı?” diye sorar.
“Köpek,” diye yanıtlar Johnny.
Annesi sinirden kıpkırmızı olur. Köpeği daha beş dakika önce dışarıya çıkamıştır. Johnny’e doğru ilerler ve ona vurarak “Yalan söyleyen bir çocuğu hayatımda istemiyorum” diye bağırır.
Yeterince zor olan insan ilişkilerini günlük hayatta daha da zorlaştırdığımızı itiraf etmeliyiz. Herkes hayatında en az bir kez “Keşke bir formülü olsa da onu uygulasam.” diye düşünmüştür. Ben bunu çok düşünüyorum ve insanların bu dünyadaki en büyük sınavının kesinlikle insan ilişkileri olduğuna inananlardanım. Ne geliyorsa başımıza –olumlu ya da olumsuz- hep insanlardan geliyor.
Eric Berne, “İnsanların Oynadığı Oyunlar”la insan ilişkilerine bakışınızı değiştirecek bir kitap kaleme almış. Fakat bu kitapta bahsedilen oyunlar, vakit geçirme oyunları değildir; Berne’e göre aslında davranışlarımızın hepsi bir oyundur. Okudukça, daha doğrusu oyunların içine girdikçe eğlenerek nerelerde hatalar yaptığınızı öğreniyorsunuz. Bazı oyunları dönüp dönüp baştan okuyorsunuz. Aranızın bazı insanlarla neden bozulduğunu anlamış oluyorsunuz. Genelde deneme ve yanılma yoluyla öğreniyoruz hayatta. Özellikle de insan ilişkileri asla birbirine benzemiyor ve birçok farklı çözümü deneyip çöpe atmışlığımız vardır. Bu kitabı okuduktan sonra değiştirmeye çalışıp değiştiremediğiniz insanlara nasıl davranacağınızı yaşamadan öğrenmiş olacaksınız. Haydi Berne’in formülünü deneyelim. Formül diyorum çünkü insan ilişkileri, olabildiğince formüle edilmiş; şemalar, tezler, antitezler, roller, paradigmalar, hamleler ve avantajlar gibi alt başlıklarda detaylı incelemeler yapılmış.
Kanada doğumlu Eric Berne, bizim kültürümüzü de işin içine katabilen bir inceleme yapmayı başarmış. Oyunlardaki hikayeler hiç yabancı gelmiyor çünkü çok geniş bir bakış açısı ile kaleme alınmış. Bu kitabı okuduktan sonra günlük hayatta ağzınızdan çıkan cümlelere karşı daha dikkatli olacaksınız ve her an hangi oyunu oynadığınızı tahmin etmeye çalışacaksınız. İstemeden bir annenin evladına bile tuzak kuran bir oyun oynadığını okumak beni özellikle çok şaşırtmıştı. Gerçekten de sorduğumuz bazı sorularla insanları yalan söylemeye mecbur bırakıyoruz. Eğer bir çocuğa “Vazoyu sen mi kırdın?” diye sorarsak onun eyleminden bağımsız olarak sorduğumuz sorudaki tuzaktan dolayı çoğunlukla yalan söyleyerek “Hayır” diyecektir. Berne’e göre bu örnekte hem “Tuzak” hem de “İşte Şimdi Seni Yakaladım Pislik Herif” oyunu vardır. Çocukluğunuzu hatırlayın: İlk seferde hepimiz yalanlar söyledik. Çünkü ebeveynlerimiz cevabı bilmelerine rağmen bize tuzak kurdular. Zaten Berne’e göre böyle yapmayı yani hangi oyunları oynayacağımızı da onlardan öğrendik ve biz de çocuklarımıza öğretiyoruz.
Eric Berne, Sigmund Freud’un insanların bilinçaltını inceleyerek ortaya attığı id, ego ve süper ego kavramlarından egoyu zenginleştirmiş ve onu üçe ayırmıştır: Yetişkin, Ebeveyn ve Çocuk ego (benlik) durumu. Bazı insanlar fazla sorumluluk sahibi olup yapılacak bir şey varsa asla ertelemez ve hayatını hep düzene sokmaya çalışarak mantıklı kararlar alırken bazıları da çocuk gibi oluyor, istediklerini hemen elde etmek istiyorlar, en küçük olumsuzlukta dünya başlarına geçmiş gibi davranıyorlar. Bazıları da ebeveyn gibi davranıp insanlara öğütler veriyor ve yardım ediyor.
Berne’in benlik durumları bu örnekleri çok iyi karşılıyor. Genelde çocuk benlik durumunu benimseyen bir doktor tanıyorum mesela. Sosyal yaşantısında ne kadar çocuksu davranışlar sergilese de iş hayatındaki sosyal ilişkilerinde yetişkin ya da ebeveyn benlik durumunu benimsemek durumunda kalıyor. Hiç kimse aynı benlik durumunu sürekli takınmıyor çünkü insan ilişkileri çok çeşitli. İşi gereği çoğunlukla yetişkin benlik durumunu benimseyen bir devlet adamının çocuk benlik durumuna da uyan davranışları sergileyebileceğini rahatlıkla söyleyebiliriz.
Çeşitlerine göre ayrılmış oyunları okurken günlük hayatta en çok hangi oyunu oynadığınızı keşfedin! Sizi sizden daha iyi tanıyan Berne’e kulak verin ve davranışlarınızı çözümleyin! Ayrıca çevrenizde baş edemediğiniz ya da neden öyle davrandığını anlayamadığınız insanlar varsa onların oyunlarını çözün ve onlara nasıl davranmanız gerektiğini öğrenin! Psikiyatrinin çarkını döndüren Eric Berne’nin bu insan davranışlarını anlama kılavuzunu ders çalışır gibi okuyun! Başlığına bakınca içeriği anlaşılan, ilgi çekici isimlere sahip oyunlar; keyifli bir okuma sunmaktadır. Bu keşif dolu yolculuğunuzda Berne’in ilgi çekici ve eğlenceli hikâyeleri; tarihten, edebiyattan ve filmlerden örnekleri size eşlik edecek.