Tüm dünyada eğitim sistemleri 2020 yılında hiç olmadığı kadar dijitalleşti. Bazı uzmanlara göre eğitimde 5-10 yıl içinde olması beklenen içerik, teknoloji, altyapı ve diğer konulardaki dijital dönüşüm tüm dünyayı etkisi altına alan salgın nedeniyle haftalar gibi kısa bir sürede tamamlandı. Birçok devlet okulu ve özel kurumlar da kendi altyapıları ya da Zoom, Teams gibi hazır yazılımları kullanarak uzaktan eğitime zorunlu bir geçiş yaptı. Ancak ne eğitimcilerimiz ne de eğitim içerikleri uzaktan eğitime hazır değildi.
Birçok eğitimci yüz yüze eğitimlerde kullandığı sınıf içi eğitim sürelerine ve ortamına uygun içeriklerle uzaktan eğitimlere başladı. Ülkemizde başlayan ilk dalganın etkisiyle 2020 Mart ayında başlayan okulların kapanma süreci maalesef 2020-2021 eğitim öğretim yılında da devam eden bir sorun haline geldi. Bu durumda içerik ve yöntem bakımından yeni süreçlere uyum sağlayabilmek önemli bir beceri haline geldi.
Öğrenenlerin zaman ve mekân bağlamında birbirlerinden ve öğrenme kaynaklarından uzak olduğu bu eğitim modelini aslında birçok bacağı olan bir masaya benzetebilirsiniz. Teknoloji bu masanın önemli bir bacağı olsa da içeriğin dijitale uyumlu hale getirilmesi yani “uzaktan eğitim tasarımı” masayı ayakta tutan olmazsa olmaz diğer bacaklarındandır. Bu tasarımı planlarken sadece derste geçen zamanı değil eğitimin öncesi ve sonrasını da tasarlamak ile başlamalıyız.
Peki, bu süreçleri nasıl tasarlamalıyız? Eğitim öncesi verilebilecek bir çevrimiçi doküman, TED konuşması, ilginç bir Youtube videosu hatta filmden kesit gibi bir içerik olabilir mi? Eğitim sırasında Padlet türü bir ekran üzerinden birlikte tartışma yapılarak fikirlerin yazıldığı bir uygulama da en iyi fikir oylanabilir mi? Bu etkinlikler ne zaman yapılmalı? Devamında takım çalışması için her takıma çalışacakları bir konu ve kolaylaştırıcı materyaller vererek 10-20 dakikalık sürede sunumlar mı hazırlatılmalı? Dönüşte sunumlar nasıl olmalı ve nasıl bitmeli?
İşte bu soruların merkezinde, Akademisyen Diana Laurillard’ın etkileşimli ders tasarımı çerçevesine dayanan altı öğrenme türü bulunmaktadır. Bunlar şu şekilde sıralanabilir:
- Edinme
- İşbirliği
- Tartışma
- Araştırma
- Uygulama
- Üretim
Uzaktan eğitimde etkili ve verimli bir öğrenme süreci için ders tasarımlarında mutlaka bu 6 bölümden olabildiğince çok sayıda eklenmeniz ve ders tasarımınızı buna göre yapılandırmanız gerekmektedir.
“ Suratının ortasına bir yumruk yiyesiye kadar herkesin bir planı vardır.”
Mike Tyson.
Sonra o gün gelir ve eğitim başlar. Ve evet bazı şeyler katılımcıların o günkü durumuna göre ya da ön göremediğiniz bazı detaylardan ötürü istediğiniz gibi gitmez. Böyle bir zamanda imdadınıza oyunlar yetişir. Hem süreç içerisinde aynı olayları yaşadığımızdan hem de öğretmenlerden gelen “Ne oynatalım?” sorusuna yanıt olarak uzaktan eğitimlerde karşılaşılan sorunları eğlenceli bir şekilde çözmenize yardımcı olacak oyun fikirlerini sizler için derledik.
1-) Web kamera açtırmak için oyunlar:
Eğitimlerde katılımcıların web kameralarını tüm eğitim boyunca açık tutmak mümkün olmayabilir. Bu hem internet bağlantısından hem de katılımcıların eğitmenlere göre daha rahat ortamlarda olmasından kaynaklı gayet anlaşılır ve sık karşılaşılır bir durum. Burada “evden renkli obje bulma” oyunu önerilebilir. İlk pembe eşyayı bulup kameraya gösteren kazanır gibi ya da gökkuşağındaki tüm renklerden 7 objeyi yan yana kameraya ilk gösteren kazanır gibi. Hatta bunu yaparken her öğrencinin görevini kendi seçmesi için Wordwall gibi araçlarla bir çark çevirme oyunu yapılabilir.
Daha kolay bir yöntem de arka plan ya da filtrelerdir. Zoom’da bu özelliklerle bir “en güzel arka plan” yarışması ya da “günün en eğlenceli filtresi” seçeceğiz gibi kameraları kapattırıp tek tek açtırarak oylama yapılabilir. Snap Camera isimli yazılım bu konuda size oldukça yardımcı olacaktır.
Özellikle drama oyunlarında çok kullanılan insanın gördüğünü yapma alışkanlıklarından dolayı “dediğimi yap yaptığımı yapma oyunu” güzel bir kamera oyunu olacaktır. Katılmak isteyen tüm öğrenciler kameralarını açar ve öğretmenin yaptığı hareketi değil söylediği talimatı yerine getirir. Örneğin; eliyle burnuna dokunur ama elim kulağımda der, böylece burnuna dokunan öğrenciler yanar ve kamerasını kapatır. Oyun son kalan öğrenciye kadar devam eder.
İşin içine biraz daha eğlence katalım derseniz bir katılımcıdan kamerasını kapalıyken kafasına etrafında bulduğu en ilginç objeyi koyması istenir ve kamerayı açtığında objeyi ilk tahmin edip chat’e yazan kazanır. Böylelikle aslında kameraları tek tek açtırarak en azından bir alışkanlık sağlamış olabilirsiniz.
Daha küçük yaş grupları içinde kendi avatar’ını çizdirme yarışması düzenleyerek çizim bittiğinde kamerasını açarak “Avatar’ına En Çok Benzeyen” yarışması düzenleyebilirsiniz. Böylece yine kameralar avatarı gösterirken açılacak ve oylama sonunda en çok benzeyen avatar seçilecektir. Avatar geliştirmek için https://face.co https://getavataaars.com/ https://www.bitmoji.com gibi birçok çevrimiçi ücretsiz site ve yazılım bulunmaktadır.
2-) Chat’tan oynanabilecek oyunlar :
Chat kısmı her zaman oyuna çok müsait bir alan. Bir soru sorduğumuzda cevabı ilk yazan kazanır, 5 kere kazanan ise oyunu bitirir gibi basit bir kurgu bile çok motive edici olabilir. Ayrıca “Emir Kaan küçükken oynadığın bir oyunu yaz” diyerek bir öğrencinin cevabı ile başlayan oyun yazılan oyunun son harfiyle yeni bir oyun türetilerek devam eder. Böylece yeni oyunlar duymalarını da sağlamış oluruz.
Ayrıca öğretmenin söylediği kişiler belirlenen temaya göre alfabetik sırayla chat’e “bir kahraman yaz”; “bir mekân yaz” gibi yönergelerle cevaplarını yazmalarını isteyebiliriz. Takıldıkları yerde “pas” ya da “joker” diyerek siz de katkı vermeyi unutmayın. Amaç kaybetmek ya da kazanmak değil amacımız eğlenerek öğrenme 🙂
3-) Katılımcı ismiyle oynanabilecek oyunlar :
Katılıcımlar için isimlerinin yanlarına istedikleri çizgi film kahramanı ya da masal karakterinin adını yazmak büyük bir ödül olabilmekte. Biz biraz daha oyunlaştırmak istersek bu ödülü “4 işlem oyunu” sonunda verebiliriz. Her öğrenci isminin yerine bir rakam yazarak öğretmenin vereceği yönerge ile sonuca ulaşmaya çalışır. Örneğin; “Ayşe ile Ada’yı toplayıp Cem’e bölersek kaç olur?” diyerek cevabı chat’ten ilk yazana 1 puan verilebilir. Oyunun sonunda aldıkları puan aralıklarına göre bir sonraki derste yönetici olma, istediği bir müziği dersin sonunda çalma veya filtre ekleme izni gibi ödüller verilebilir. Böylece hem kullandıkları platformun özelliklerini keşfetmiş olacaklar hem de isimlerini değiştirmeye alışacaklardır. Böylece eğitimciler de katılımcıların tüm dikkatini derse çekmiş olacaklar.
4-) Annotate – Çizim Tool ile oynanacak oyunlar:
Uzaktan eğitim süreçlerinin başladığı ilk zamanlarda özellikle Zoom’da ekranın çizilmesiyle baya bir eğitim ve seminer deyim yerindeyse sabotaj edilmişti. Demek ki ekrana yazı yazmak, çizmek çok motive ediciydi. Öyleyse bu durumu avantaja çevirerek sınıfta SOS oyunu turnuvası yaptırabilirsiniz. Yada aşağıda örneği olan “İnsan tombalası” oyununda kendi adını uygun yere yazmalarını isteyerek çizim araçlarını kullanmalarını sağlayarak aynı zamanda katılımcıları sürecin içinde aktif olmalarını sağlamış oluruz.
5-) Host ve Co-Host olma ile yetki oyunları:
Bunu size bizzat yaşadığımız bir olay ile anlatmak isterim. Geçenlerde neredeyse 1 yıldır uzaktan eğitim alan kızım ders saatinde birden inanılmaz kahkahalar atmaya başladı. Merakla ne olduğunu sordum. Sonunda biri derste sadece kahoot vs gibi değil de gerçekten eğlenceli bir oyunlaştırma yaptı diye düşündüm. Meğerse öğretmenin elektrikleri gidince, host’luk sınıfın en yaramaz öğrencisine kalmış. Öğrenci hemen Minecraft açmış ve başlamış oynamaya. Bununla da bitmiyor, sevdiği arkadaşlarını co-host yaparak onların da ekranlarını paylaşmalarını sağlamış. Neyse ki bir süre sonra öğretmen derse tekrar bağlanmış ve ders olağan sakinliğine dönmüş.
Buradan bana kalan çocuklara co-host’luk vererek sevdiği bir video ya da oyunu paylaşmalarına izin vermenin ne kadar motive edici olduğuydu. Dahası doğru kurgulanırsa yönetici her düştüğünde rastgele birisine atanan bu özelliğin kim olacağına dair güzel ve eğlenceli tahmin oyunları oynatılabilir.
Evet, kim derdi ki 1 yıl boyunca bu ekranlardan bütün gün eğitim alacağız ve tabii yine oyun, eğlence ihtiyacımızı da bu ekranlarda gidereceğiz. Bu zor dönemi daha sağlıklı ve verimli atlatabilmek adına lütfen hayatınıza oyunu katın ve oyunlaştırın.
Bu makale Gamfed Türkiye Gönüllülerinden Dr. Zeynep Aydın’ın katkılarıyla yazılmıştır.