2022 yılında hayatımıza hızlı bir giriş yapan yapay zekanın aslında geçmişinin çok eskilere dayandığını belirten Mario Herger’in yapay zekanın tarihçesini ve mitolojideki yerini ele aldığı yazısını sizlerle paylaşmak istedik.
Yapay zeka hakkında doğru düşünüyor muyuz?
Efsaneye göre Yunanistan tarihte ilk robotların yapıldığı yerdi ve bu da Avrupalılara diğer kültürlerde bhuta vahana yanta ya da hareketli makineler veya robotlar gibi sıkı korunan gizli bir teknolojiye sahip olan yantakara ya da robot üreticileri olarak itibar kazandırdı. Örneğin, Yunan demircilik tanrısı Hephaistos, Girit adasını düşmanlardan korumak için yukarıda bahsedilen bronz dev şeklindeki robot Talos’u yaratmıştır. Ancak sağduyudan yoksundu, çünkü Jason ve Medea ile birlikte gemiden düşen Argonotları yardıma ihtiyacı olan insanlar olarak değil, düşman olarak görüyordu. Bugün Hephaistos muhtemelen yeniliklerin tanrısı ve Talos’u alt eden Medea da ilk hacker olurdu.
Modern bir perspektiften bakıldığında, Talos’un kullanımı Girit’teki asker ve muhafızların iş kaybına yol açmıştır. Talos’un “halefi” yapay zekanın kullanımı da pek çok kişi tarafından bu şekilde görülüyor. Ancak Wharton profesörü Ethan Mollick, yapay zekanın şirketlerde yalnızca iş kayıplarına yol açan verimlilik artırıcı bir araç olarak görülmesine karşı uyarıyor. Bunun yerine, bizi kendimize dört soru sormaya davet ediyor; bu soruların yanıtları bize yapay zekanın potansiyelini bizim yararımıza nasıl ve nerede gerçekten gerçekleştirebileceğini daha iyi gösterecektir.
Yapay zeka bizi meşgul etmeye devam edecek
Halihazırda 2024 yılının Nisan ayındayız ve yapay zekaya olan ilginin sonu görünmüyor. Bu yıl birçok şirket yapay zekayı günlük operasyonlarına ve süreçlerine dahil etmeye hazırlanıyor. Öyleyse yapay zeka hakkındaki iki kitabıma göz atmak ve okumak için daha iyi bir zaman olabilir mi?
Mario Herger’in yazısı, yapay zekanın kökenlerinin sandığımızdan çok daha eskilere dayandığını ve mitolojide bile yer aldığını gösteriyor. Yunan efsanesine göre, Hephaistos Tanrısı Girit Adası’nı korumak için Talos adında bir robot yaratır. Talos, insanlara yardım etmekten ziyade onları tehdit olarak görür. Bu, yapay zekanın potansiyel tehlikeleri ve faydaları arasındaki karmaşık ilişkiyi gösteren bir örnek olarak değerlendirebilir.
Yapay zekanın günümüzde bazı meslek gruplarını etkileyip etkileyemeyeceği tartışılırken Talos’un Girit’teki muhafızların işini elinden alması da bu konuyla benzerlik göstermektedir. Karşılaşılan her yeni gelişmenin her dönemde benzer soru ve endişeleri beraberinde getirmiş olduğunu söyleyebiliriz.
Mario Herger’in yazsında belirttiği Wharton profesörü yapay zekanın getirdiği fırsatları ve değişimleri anlamak için kendimize sormamızı önerdiği dört soruya göz atalım.
1-Eskiden değerli olup da artık değerli olmayan ne yapıyordunuz? Yapay zeka bazı işlevleri otomatikleştirerek zamanımızı ve enerjimizi daha değerli faaliyetlere yönlendirmemizi sağlayabilir.
2-Daha önce yapamadığınız hangi imkansız şeyleri şimdi yapabilirsiniz? Veri analizi ve problem çözme gibi alanlarda yeni ufuklar açarak imkansızı mümkün kılabilir.
3-Neyi demokratikleştirebilir ve pazara indirebilirsiniz? Yapay zekanın gücüyle, daha önce erişilemeyen ürünler ve hizmetler geniş kitlelere sunulabilir.
4-Rekabette yeni yollara sahip olmak için üst pazarda neler yapabilirsiniz? Yeni iş modelleri ve pazarlama stratejileri geliştirerek rekabette öne geçmenize yardımcı olabilir.
Bu dört soruyu dikkate alarak, yapay zekanın potansiyelini en iyi şekilde nasıl kullanabileceğimize ve gelecekteki nesiller için faydalı bir dünya yaratmak için nasıl kullanabileceğimize dair bilinçli seçimler yapabiliriz.
Yapay zekanın, iş gücü piyasasında dönüşüme neden olduğu gibi, yeni iş alanları ve rekabet avantajları da sağladığını unutmamak önemlidir. Bu nedenle, yapay zekanın etkilerini anlamak ve yönetmek, sadece iş kayıplarını değil, aynı zamanda yeni fırsatları da görebilmek için kritik öneme sahiptir.
Son olarak Mario Herger’in yazısında önerdiği iki kitabı da sizlerle paylaşalım.
Mario Herger: “Bu yeni yayımlanan kitabımda, yapay zekanın yaratıcı gücünü, çalışma şeklini inceliyor, farklı sektörlerden örnekler sunuyorum, halen karşılaşılan zorlukları ele alıyor ve gelecekte yapay zeka ile birlikte dünyamızın nasıl bir yöne gideceğini araştırıyorum. Amacım, yapay zekanın potansiyeli ile ilgilenmenizi ve onu dünyamızda keşfetmenizi sağlamaktır.”
Bu yazı Gamfed Türkiye gönüllülerinden Gülizar Kısa tarafından kaleme alınmıştır.