Gamfed Türkiye Karya Kortel yazıyor: Görünmez Kancalar ve Alışkanlık Ekonomisinde Davranışlarımızın Oyunu

Görünmez Kancalar ve Alışkanlık Ekonomisinde Davranışlarımızın Oyunu

“Bir ürün, kullanıcının hayatının parçası haline geliyorsa, o artık sadece bir ürün değildir; bir alışkanlıktır.”

Gün içinde kaç kez telefonunuzu elinize alıp ekrana bakıyorsunuz? Cevap muhtemelen “çok” ama aslında kaç kez yaptığınızı bile hatırlamıyorsunuz. İşte bu farkında olmadan gerçekleşen eylemler, modern dünyanın görünmez kancaları.

Bir oyunlaştırma tasarımcısı olarak biliyorum ki her güçlü alışkanlığın ardında bir tasarım niyeti vardır. Uygulamalar, markalar, platformlar hatta günlük rutinlerimiz bile davranışlarımızı şekillendirmek üzere inşa edilir. Çünkü artık yaşadığımız çağ bir alışkanlık ekonomisi çağıdır ve bu ekonominin para birimi “dikkat”tir.

Kanca Modeli ve Davranışın Anatomisi

Nir Eyal’in tanımladığı Kanca Modeli dört basamaktan oluşur:

  1. Tetikleyici: Davranışı başlatan sinyal.
  2. Eylem: Kullanıcının bu sinyale verdiği tepki.
  3. Değişken Ödül: Belirsizlikle güçlenen motivasyon kaynağı.
  4. Yatırım: Kişinin ürüne ya da davranışa zaman, çaba ya da duygu yatırımı yapması.

Bu döngü tekrarlandıkça davranış otomatikleşir ve kişi artık “neden yaptığını” düşünmeden yapar. Bu, davranış tasarımının sihirli ama bir o kadar da tehlikeli noktasıdır.

Görünmez Kancalar ve Fark Etmeden Takıldıklarımız

Kanca modelini yalnızca sosyal medya ya da dijital uygulamalarda değil, günlük hayatın her anında görebiliriz.
Her biri küçük ama etkili oyunlaştırma dokunuşları taşır.

1. Ayna Kancası

Aynanın karşısından geçerken farkında olmadan durup kendimize bakarız.
Tetikleyici: Ayna.
Eylem: Poz vermek, yüzümüze bakmak.
Ödül: “Bugün iyi görünüyorum.” hissi.
Yatırım: Selfie çekip paylaşmak, beğeni beklemek.

Bu küçük davranış döngüsü, sosyal medyada “öz onay” peşinde koşan milyonlarca insanın iç tetikleyicisidir.

2. Bildirim Kancası

Telefonun ekranında yanıp sönen kırmızı nokta, dijital dünyanın en güçlü dış tetikleyicisidir.
Değişken ödül burada gizlidir:
“Acaba kim yazdı?”
“Kaç beğeni geldi?”
Her bakışta beynimiz dopamin salgılar. Artık bildirim gelmese bile, elimiz refleksle telefona gider.

3. Kahve Ritüeli Kancası

Sabah kalktığımızda kahve kokusu bir tetikleyicidir.
Kahve yalnızca kafein değil, “güne başlamanın” sembolüdür.
Kupa eldeyken beyin, “artık uyanığım” sinyali verir. Bu da markaların ritüelleri ürünle bağdaştırma gücünü gösterir.

4. Dizi Kancası: “Sıradaki Bölüm”

Netflix’in “Bir sonraki bölüm 5 saniye içinde başlıyor” özelliği, davranış tasarımının altın örneklerinden biridir.
Tetikleyici: Bitmek üzere olan bölüm.
Eylem: Devam etmek.
Ödül: Hikâyenin merak uyandıran devamı.
Yatırım: Saatlerimizi diziye ayırmak.
Bir anda “sadece bir bölüm daha” derken sabahı buluruz.

5. E-posta Kancası

Boş gelen kutusu (“Inbox Zero”) birçok çalışan için psikolojik bir ödüldür.
Temiz ekran = kontrol hissi.
Bu yüzden durmadan e-postaları kontrol ederiz, çünkü ödül hemen görünür: düzen, hâkimiyet, tamamlanmışlık duygusu.

6. Akıllı Saat Kancası

Günlük adım hedefleri, kalp ritmi ölçümleri…
“Bugün 10.000 adım hedefini tutturdun!”
Bu bildirimler hem değişken ödül hem yatırım etkisi taşır. Kullanıcı gün geçtikçe verisini, zamanını ve emeğini bu cihazlara yatırır — artık bırakmak neredeyse imkânsız hale gelir.,

Davranış Tasarımıyla Oynanan Oyunlar:

Oyunlaştırma (gamification), kullanıcı motivasyonlarını anlamanın ve onları harekete geçirmenin etik bir aracıdır. Ancak bu araç, yanlış ellerde manipülasyona da dönüşebilir.

Bir uygulama “puan”, “rozet” veya “seri” (streak) verdiğinde, bu yalnızca bir ödül değildir ayrıca bir davranış zinciridir.

“Bir kez kanca atıldı mı, kullanıcı kendi isteğiyle geri döner.”
Bu, iyi bir ürün tasarımcısının hayalidir; ama kötü bir alışkanlık ekonomisinin de temelidir.

Alışkanlık Ekonomisi: Dikkatin Satıldığı Pazar

Bugün ekonominin en değerli kaynağı veri değil, davranıştır.
Şirketler ürün değil, alışkanlık tasarlar.
Çünkü bir kullanıcı, alışkanlık haline getirdiği ürünü sorgulamaz, terk etmez, hatta savunur.

Dijital platformlar davranışlarımızı sadece tahmin etmiyor; aktif olarak şekillendiriyor.
YouTube “Otomatik oynat”, Instagram “sonsuz kaydırma”, TikTok “değişken ödül döngüsü” mekanizmalarını kullanarak kullanıcıyı döngü içinde tutuyor.
Bu döngü, tetikleyici, eylem, ödül, yatırım.. sonsuza dek dönüyor.

Oyunlaştırma tasarımcısı olarak bu sistemlerin nasıl çalıştığını görmek kadar, nasıl sorumlu kullanılacağını da bilmek gerekiyor. Çünkü iyi bir oyunlaştırma kullanıcıyı bağımlı yapmaz, katılımcı yapar.

Kancayı Görmek, Oyunu Kazanmaktır

Kancalar her yerde: aynada, telefonda, kahve kupasında, hatta takvim bildirimlerinde.
Onlardan kaçmak değil, onları fark etmek önemli.
Çünkü farkındalık, otomatik davranışı bilinçli karara dönüştürür.

Alışkanlık ekonomisi bize şunu öğretiyor:

Eğer bir ürün bedavaysa, ürün sizsiniz.

Tim cook – apple

Kancayı kimin tuttuğunu bilirsek, davranışlarımızın ipini elimizde tutabiliriz.
Ve işte o zaman, tasarlanmış bir oyuncu olmaktan çıkıp, oyunun gerçek tasarımcısı oluruz.

Referanslar:

https://www.nirandfar.com/hooked

https://event.webinarjam.com/register/3/g2q1lhz

https://readingraphics.com/book-summary-hooked-how-to-build-habit-forming-products

Gamfed Türkiye Kaptanlarından Karya Kortel katkılarıyla yayınlanmıştır. 

İstanbul Kültür Üniversitesi İletişim Tasarım bölümünde ana dal, Çizgi Film Animasyon bölümünde çift ana dal programında lisans eğitimini alır. Sosyal medya yönetimi, tasarımcı danışmanlığı yapmıştır.  Freelance olarak tasarımcılık yapmaya devam etmektedir. https://www.linkedin.com/in/karya-kortel-119b7715b/

İlgili Makalelerimiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir