Gamfed Türkiye Kitap Kulübü Sunar : İş Hayatında Hikayeleştirme : İletişimde Yeni Bir Perspektif – Sinan Sülün

Hikaye Toplumuna Hoş Geldiniz: 

Geleceği Gören İnsan Rolf Jensen 199 yılında geleceğin toplumunu anlattığı kitabına “Düş Toplumu” adını verdi. O gün yazdığı her şey bugün doğru çıktı. Rolf’a göre insanlık avcı-toplayıcı dönemden tarım toplumuna geçerken hikaye anlatımı bilgi paylaşımı ile mümkün oldu. 1750’lerde buharlı motorun keşfi sanayi devrine geçişimizi sağlarken 1950’lerden sonra da bilgi toplumuna geçtik. Bu dönemde ise daha çok “hikayeler” üzerine gidilen bir döneme geçiyoruz. 

Mağaralardan Plazalara Hikaye Anlatıcılığı : 

Çok güzel bir ateş başı sohbetiyle, TEDx sunumları arasında oldukça yakınlık vardır. İnsanların sahip olduğu bilgilerin %70 kadarını hikayelerle öğrendikleri öngörülmüş, geriye kalanı ise sosyal ve kendi başlarına öğrenme olarak planlanmış.

2009 yılında gazeteci Rob Walker ve Joshua Glenn “significant objects” isimli bir deney yapmışlar. Eskicilerden 1 ve 4 dolar arası eski bir hotel odası anahtarlığı, bir müzisyen eldiveni, seramikten at başı gibi objeler almışlar. Aldıkları her obje için bir hikaye yazarak bunları şöyle insanlar bu günlerde kullandılar gibi bir metodla eBay sitesinde %2700 artışla 40-50 dolara satmışlardır. Burada alınan aslında objeden çok hikayenin kendisidir. 

Büyük Ekran Çağı ve Dikkat Dağınıklığı : 

1997 yılında ilk kez sanal ortamlarda geçirdiğimiz toplam süre yüzyüze etkileşimimizi geçti. Artık en büyük korkumuz yalanlar, sahtekarlıklar, düşmanlıklar değil az kalmış telefon şarjı ve zayıf kablosuz bağlantı. 

Bir kişinin epostalarını ortalama 74 kez kontrol ettiği bir ortamda, bu rakam bazen beklediğimiz heyecanlı bir haber için 435’e kadar çıkabilmekte. Bu rakam bir annenin çocuğuna baktığı sayıdan fazla, çocuğumuzdan daha fazla telefonlarımızı kontrol ediyoruz hatta onlara bakarken çocuklarımızın başına bir şeyler gelebiliyor. 

Bilişsel psikolog Jerome Bruner bir konuyu hikayeleştirirken anlattığımızda hikayeleştirmeden anlattığımıza göre 22 kat daha fazla zihinde kaldığını deneylerle ölçmüş. Dile kolay 2-3 değil 22 kat. Bir kişi gün boyu duydukları ve öğrendiklerinin %70-80’ini gün sonu unutuyor ki yeni bilgilere yer açılsın. O zaman hikayeleştirme her geçen gün daha önemli hale gelmekte. 

Bugün neden iyi bir hikaye anlatıcısı olmalıyız?

Hikaye anlatıcılığı konusunda dünyadaki bir çok büyük kuruma danışmanlık veren Robert McKee : “İnsanları ikna etmek için iki yol vardır. İlki çoğu profesyonelin çok detaylı eğitimlerini aldıkları klasik anlatım yöntemleri. Sunum dosyasında istatistikler, rakamlar, görseller bulunur ve karşı tarafa aktarılır. İkinci yöntem ise bu rakamları gösterip, hikayeleştirmeyle karşıdakiyle bir bağ kurarak aktarmaktır. Bu bağ karşıdakinin anlatıcının yerine geçmesi, ya da ona güvenmeleri sonucu olmaktadır. 

Hikayenin Gücü kitabında Annette Simmons : “İnsanlara kim olduğunuzu anlatın, atlarsanız dinleyicilerle bağ kurma şansını yitirirsiniz. İkna olmalarının en önemli ilk adımı sizi tanıyıp güvenmeleridir. Bu olmadıkça anlattıklarınızda ikna olmamak için sebepler bulacaklardır.” 

2018 yılında Amazon CEO’su Jeff Bezos şirket içi sunumlarda powerpoint ve benzeri sunum şablonlarını kullanmayı yasakladı. Hikaye anlatımı için 5-6 adımlık modeller ve şablonlar paylaşıldı. Hollywood yönetmenleri ve senaristlerinden eğitimler alındı. 

Trafik kazası gördüğümüzde neden dururuz? 

Beynimiz gerçekten de öğrenme moduna hikayelerle geçer. Bir trafik kazası gördüğünüzde yeni bir kaza yapmak pahasına durup detaylı bakar ve bir yaralı görürsek hemen tepki verip başkalarına anlatmaya çalışırız. Nörobilim uzmanı Paul Zak, bu trafik kazasındaki çıkmaza “Beyin daima hikaye peşinde koşar, uyusa bile rüya görür.” der. 

2.Kısım : Hikayeleştirmenin Dört Sütunu: 

1.Sütun: Hikaye Algoritmaları : 

Aristo Modeli : Yunanlı filozof hikayelerin kurguları için bilinen ilk ve belki de en basit yapıyı öneren insandır. Poetika isimli eserinde iyi bir hikaye için “giriş, gelişme ve sonuç” olacak şekilde bir yapı önermiştir. 

Freytag Piramidi : Gustav Freytag 19. Yüzyılda yaşamış önemli bir oyun yazarıdır. Bu modelde bir doruk noktası vardır ve bir kışkırtıcı olay ile başlayıp çözümle biter. 

Kahramanın Yolculuğu :

Joseph Campell 20.yüzyılın en önemli felsefe bilimcilerindendir. Dünyadaki tüm mitolojiler üzerine çok kapsamlı kitapları bulunmaktadır. Bu araştırmalardan sonra kendince tüm hikayelerin özünde olduğunu düşündüğü “kahramanın yolculuğu” modelini 17 adımda aktardığı “The Hero With A Thousand Faces – Binlerce Yüzlü Kahraman” eserinde paylaşmıştır. Bu model sonrasında öğrencilerinden Christopher Vogler tarafından günümüzde çok sık kullanılan 12l’i şekline evrilmiştir. Star Wars, Matrix, Superman, Indiana Jones, Yüzüklerin Efendisi gibi bir çok eser birebir bu modele bağlı kalarak yazılmıştır. Bu modeldeki adımlar sırasıyla aşağıda listelenmiştir:

1-) Sıradan dünya

2-) Maceraya çağrı

3-) Çağrıyı reddetme

4-) Bilge ile karşılaşma

5-) Bilinmeze yolculuk

6-) Engeller ve mücadeleler

7-) Hazırlık

8- ) Mağaranın derinliğine girmek

9-) Ödül

10-) Dönüş yolu

11-) Diriliş ve iksirler

12-) Ödülü verme

Christopher Booker’ın Yedi Hikaye Modeli:

Christopher Booker, Carl Jung’un temel arketiplerinden yola çıkarak 34 yılda tamamladığı “Yedi Temel Olay Örgüsü” kitabında antik çağlardan günümüz filmlerine kadar tüm modellerde bu 7 adımdan faydalanıldığını söyler. Bu adımlar aşağıda listelenmiştir:

1-) Canavarı yenmek

2-) Sıfırdan zenginliği 

3-) Yeniden Doğuş

4-) Görev

5-) Yolculuk ve eve dönüş

6-) Komedi

7-) Trajedi

2.Sütun : Metafor Sanatı : 

Bir hikayeyi desteklemek için anlatılacak metaforlar dinleyiciye uygun yani onların hayatından olmalıdır. Diyelim ki seyahat etmeyi seven bir kitleye karmaşık bir bilimsel durumu anlatıyorsanız bunu bir uçak yolculuğundan sonra ya da bir dağa zirve yürüşünde yapmalısınız, yemek yaparken değil.

3.Sütun : Retorik Teknikler 

Retorik, etkili ve güzel konuşmadır. Retor Yunanca’da “iyi konuşan” demektir. Bu alandaki çalışmaları MÖ V. yüzyılda Antik Yunan’da sofistler özellikle mahkemelerde ve soylu olmayan halk karşısında kendilerini haklı çıkarmak için kullandı. Bir dönem bu gücü keşfeden özellikle siyasi sınıf bu tekniklerin anlatılmasını ve eğitimlerini resmi olarak yasakladı. 

Etkili İletişimin Anahtarı : Kairos : Ethos,Pathos,Logos : 

Aristoya göre bir konuşanın karşıdakini etkilemesinin 3 unsuru var. Ethos, etik kelimesinden gelmekte konuyu anlatan kişinin güvenilir olması ve anlattığına kendinin inanması gerektiğini etik olarak ifade eder. Pathos ise empati kelimesinden gelir, karşıdaki dinleyicinin ihtiyacına göre hikayeyi anlatmak ve güncellemek gerekli der. Logos ise lojik yani mantık kelimesinden gelir, nasıl söylediğiniz önemliyse de ne söylediğiniz ve geçerliliği çok daha önemlidir der. Analizlere göre güçlü hikayelerin % 65’ini hikayeye, %25’ini logosa, %10’unu ethosa ayırdıkları gösterildi. 

4.Sütün: Sunum ve Konuşma Mimarileri: 

Nicelik İlkesi, Nitelik İlkesi, Bağlantı İlkesi ve Tarz İlkesi çok önemlidir. Etkili konuşmalar için hikaye ile başlayın, metaforlardan faydalanın, retorik teknikleri kullanın ve kendinize bir rol model bulun. 

Bir Hikaye Çantası Oluşturmak: 

Kitaplar, filmler, diziler, etimoloji sözlükleri, belgeseller, dergiler, TED Konuşmaları, podcastler, seyahatler ve tabi ki dolu dolu canlı sohbetler. 

Hikaye avcısı olun. 

Bu yazı, Gamfed Türkiye Kitap Kulübü tarafından kaleme alınmıştır.

İlgili Makalelerimiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir