Gamfed Türkiye Kitap Kulübü Sunar:  SEKİZİNCİ SANAT OYUN-Ercan Altuğ Yılmaz

Homo Ludens’in Metaverse Yolculuğu

“Oyun kültürden eskidir ve tüm dini, siyasi ve askeri ritüeller birer oyunla başlamıştır.”
– Johan Huizinga

Gamfed Türkiye Kurucusu ve Oyun Akademisi Kurucu Ortağı Ercan Altuğ Yılmaz oyunun sanatlaştırılmış halini anlattığı bu önemli kaynakla teknoloji ve sanatın bir aradalığından doğan muazzam potansiyelle okuru buluşturuyor

     Gamfed Kitap Kulübü olarak bu ay Ercan Altuğ YILMAZ’ın son kitabı olan Sekizinci Sanat Oyun kitabını okuduk ve sizler için özetledik.

    “Oyun sanat mıdır?”  bu soruya cevap aramaya başladığımız andan itibaren ise kendiliğinden bir sanatlaşma süreci tetikleniyor. Çünkü insan oyunu, tıpkı sanat gibi, zihninde bilmeli ya da kalbinde hissetmelidir aksi halde bu anlam inşa etmekten çok uzaktır. Bu noktada bilmek öznenin kendisinden çıkmıştır, artık yorumlamak ve sezinlemek gereklidir.

        Tüm bu tartışmalardan ilham alarak farklı görüşlerin ve yüzyıllık öğretilerin derlendiği bir eser “Sekizinci Sanat Oyun”. “Oyun nedir?” üzerine bir araştırma yaparsak oyuna karşılık gelen yüzlerce tanımla karşılaşırız. Acaba bunlar içerisinde ‘sanat’ın yeri nedir; eski çağlardan bu yana, insanların yeryüzünü ve gökyüzünü anlamlandırma çabasında, ‘oyun’ nasıl yer almıştır ve sanat ile bağıntısı ne olabilir? Bu soruların cevabını bulacağınız, geçmişten günümüze değin oyunun derinlikli araştırmasını yapabileceğiniz 8. Sanat Oyun ile aynı zamanda sanatın yedi masalını da okumaya fırsat yakalayacaksınız

Yazar kitabın ilk bölümünde Antik Yunan dönemindeki sanat dallarının Trivium ve Quadrivium ana başlıkları altında yer alan dallardan ve bunların tarihsel gelişiminden muazzam antolojik bilgilerle bizi besliyor. Ardından Sanat nedir? Güzel sanat nedir? Modern Sanat nedir? Çağdaş sanat nedir? Sorularının cevaplarına detaylıca yer veriyor. Sahi sanat nedir ? Göreceli tanımlardan biri Tolstoy’dan

 “İnsanın bir zamanlar yaşamış olduğu duyguyu kendinde canlandırdıktan sonra aynı duyguyu başkalarının da hissedebilmesi için hareket, ses, çizgi, renk veya kelimelerle belirlenen biçimlerle ifade etme ihtiyacından sanat ortaya çıkmıştır…”

Yazar  sanat dallarından resim, mimari, müzik, tiyatro, dans, edebiyat ve sinemanın tarih içerisindeki gelişimi ve ilerlemesinin akıcı  bir dille anlatıldığı eserde bu sanat dallarına artık bir yenisinin eklendiğini  dile getirip ‘’Sanat için oyun’’ diyor. Tıpkı sanat nedir? Sorusunun tek bir cevabı olmadığı gibi oyunun eşkâlini vermeye gelince de bunun kolay olmadığını görüyoruz. Oyunun basit bir tanımı yok. Oyun, iş ve akademik öğrenmenin etrafındaki sınırlar her zaman net çizilemiyor ve kişisel inançlara göre değişiyor. İnsanlık tarihi boyunca birçok oyun teorisi uzmanı, oyunları kategorize etmeye çalışmış ancak yıllar içinde teoriler eksik kalmıştır. Hollandalı tarihçi Johan Huizinga, 1938’de yazdığı Homo Ludens adlı kitabıyla insanın antropolojik ve sosyolojik bulgularla oluşturulmuş temsiline yeni bir boyut katmıştır. Huizinga bu kitabında, oyun olgusunun kültürdeki yerini inceleyerek insan türünü tarif etmekte kullanılan Homo Sapiens (düşünen insan) ve Homo Faber (yapımcı insan) tanımlamalarına alternatif olarak Homo Ludens’i (oyuncu insan) önermiştir. Huizinga’ya göre insanı doğadaki farklı bir tür olarak tanımlayabilecek özelliklerin başında, insanın oyunlar icat edip oynama özelliği de yer almaktadır. “Aslında doğadaki canlılar insanların ‘oyun’u tanımlamasını beklememiştir…” der. “Oyun zaten doğada var, kuşlar, balıklar, köpekler, kediler oyun oynuyor. İnsan bu oyunu alıp, yapılandırıp anlamlandırmıştır, oyun doğanın özüdür” diye vurgular. Oyunun  kültür ve hayatla ilişkisinden bahsedilen kitabımızda oyun dinamiklerinden oyun tasarım süreçlerine dijital oyunlar ve oyunlaştırma sürecinde metaverse etkilerinin yansımalarına oldukça açık anlaşılır bir dille yer verilmiş.

         Son söz olarak hayatı bir oyun gibi gördüğünü söyleyen yazar hayatı sonsuz bir oyun gibi yaşamanın yeri geldiğinde oyunu kurallara göre oynamanın yeri geldiğinde sonsuz oyunlaştırma mantığıyla hareket etmenin Sekizinci Sanat olduğunu vurguluyor.

“Her daim rekabet, eleme ve meydan okuma değil paylaşım, merak ve aidiyet de hayat oyununun bir parçası. Sonsuz hayat oyununun bir bölümünde kesişmek dileğiyle.”

                                                                                                                            GAMFED KİTAP KULÜBÜ

KİTABA DAİR OKUR CÜMLELERİ

• “Oyun, günümüzün en hızlı gelişen sanat dallarından biridir. Bu kitap ile bu hızlı ve uzun yolculuğa çıkabilirsiniz.”

Sanatçı Bager Akbay

•“35 yıllık oyun kariyerimde hep oyunun önemine ve gücüne vurgu yapmaya özen gösterdim. Oyunlaştırma konu- sunda ülkemizin en önemli temsilcisi ve destekçisi sevgili Er- can Altuğ’un da benzer şekilde düşündüğünü çok iyi biliyor ve önemsiyorum. Söyleşi ve sohbetlerimde altını çizdiğim bir diğer önemli konu ise oyunun bir mühendislik olmadığı, tam tersine bir sanat eseri ve bir ürün olmasıdır. Tasarım, ara yüz, kullanıcı deneyimi, etkileşim ve zengin görselliği ile bir sürü farklı disiplini bünyesinde barındıran en önemli eserdir. Sevgili Altuğ, oyunun sanat yönünü öne çıkararak bir kez daha herkese çok faydalı olacağına inandığım güzel bir eser ortaya çıkarmış. Kendisini kutluyorum.”

Oyun Yapımcısı Mevlüt Dinç

• “Eser, oyunun farklı yönlerini derinlemesine ele al- makla birlikte, oyuna karşı olan olumsuz bakış açısını ciddi şekilde değiştirebilecek nitelikte. Her kuşaktan okurun kendine dair bir şeyler bulabileceği bu kitap; akıcı bir dille kaleme alı- nırken somut önerilerle zenginleştirilmiş. Okurken not almak- tan kendinizi alamayacak ve oyun hakkındaki düşüncelerinizin  değişip dönüştüğüne şahit olacaksınız. Hayatına “oyun”u bir şekilde dahil etmiş herkesin oldukça faydalanacağı değerli bir eser.” Doç. Dr. Aysel Çetinkaya

• “İnsan oyunu, tıpkı sanat gibi, zihninde bilmeli, diğer bir deyişle kalbinde hissetmelidir ki aksi halde bu anlam inşa etmekten çok uzaktır. Bu noktada “bilmek” öznenin kendisin- den çıkmıştır, artık yorumlamak ve sezinlemek gereklidir. İşte bu kitap tam da bu sezginin peşindedir.”

Yazar Gizem Zalimalioğlu

• “Oyun sektöründe olmama rağmen işin sanat boyutunu bu denli detaylı bilmiyordum. Sadece sektördeki kişiler için de- ğil, herkese hitap eden son derece öğretici ve ufuk açıcı bir kitap.”

Oyun Yapımcısı Senem Aksakal

• “Oyunu 8. sanat olarak konumlandırmak harika bir fi- kir. Ercan Altuğ hocam her kitabında olduğu gibi yine farklı bir bakış açısı kazanmamı sağladı.”

Eğitimci Fulya Akoral

• “7 özgür sanat tarihinde nice kahramanlar vardı. 8. sa- nat oyuna can veren er misali tuğra ile işlercesine emek veren Ercan Altuğ Yılmaz’a teşekkürler.”

Eğitimci Mehmet Selim Gültekin

• “Okuyucusunu sanatın oyunlaştırılmış hali ile buluştu- ran bu kitap, buluşmaya cebinizde oyuna davet sözcükleriyle gelmek gibiydi.”

Eğitimci Zeynep Çobanoğluq

İlgili Makalelerimiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir