Doğancan Sökmen yazıyor: Oyunlaştırma Projesinde Purpose – Amaç duygusunun entegrasyonu : Herkes ağaç bağışı ve sokak hayvanlarıyla anlamını bulamaz.

Anlam (Purpose) Mühendisliğine Giriş : Fast Food zincirlerinin “sağlıklı menüleri” neden hiç tutmaz düşündünüz mü? Anlam Tutarsızlığı vardır da ondan. Biz zaten oraya sağlıksız, leziz ve ucuz bir yemek için gidiyoruz. Anlam tüm şirketler için kişisel gelişimden sokak hayvanlarına bağış gibi başka bir çıkmazda son bulmakta. Oyunlaştırma projelerinde de anlam için genelde dışsal ödüller akla ilk gelir. Devamında bu ödüller sürdürebilir olmayınca dışsal yerine içsel ödüller verelim diyince de hep bağış ve sosyal sorumluluk projelerine sıra gelir. Okul boyamaktan ağaç dikmeye, bir vakıfa çek bağışından sokak hayvanlarına mama kadar giden bir yelpazede denemeler olur ve güzel sonuçlar da alınır. Ancak burada yanlış değil ama eksik olan kısım içsel ödüllerin özellikle “purpose – anlam ve amaç” kısmı için bu ödüller yeterli değildir,başımıza gelen bir örnek hikaye ile başlayalım. 

Çok önemli bir bankanın üst düzey yönetiminde olan çalışanla oyuncu tipi testlerinin sonuçlarını konuşuyorduk. Herkes ilk başta kendi sonuçlarını inceler ve yorumlar. Bu yöneticimiz hedef seven ancak philantropist-hayırsever çıkmıştı. Hocam şimdiye kadar diğer arkadaşlarda da bence çok net bir içgörü yakaladık, bende de katıldığım noktalar var ancak bu hayırseverlik benim için hiç tutmadı. Neden dediğimde sokak hayvanlarından tutun da ağaç dikmeye kadar bunlar beni tam aksine etkisi çok az bulduğum asıl değerlerimiz ile kök nedenine odaklanmamız gereken bir motivasyonum var bu olmadı dedi. Aslında bizim verdiğimiz örnekler ödül ve yaygın olanlardı. Oysaki philantropist-hayırseverler herşeyden önce vicdanlıdır, etik değerleri vardır her işi kabul etmezler,ederken şeffaf olması ve adaletli bir şekilde büyük bir kitleye etkisine bakar. Bu yüzden şirketin çalışanlarından gizlediği kendine faydası olacaksa da bir prim sistemindeki yenilik görevci de olsa görev alsa yapmaz. Sokak hayvanları örneğinde de bireysel olarak yardım yerine şirekt politikası yaparak büyük bir etki peşinde koşar. Bu hikayede aklıma katıldığım bir rotary benzeri etkinlikte zengin çocuklarına sokakta vakıf yararına 3-5 TL’ye kalem sattırdıkları gelmiş, msaifr katıldığım ekipten birisi bence herkes kalem satmayı işsiz kalanlara iş olarak verse sizler 1 adet gömlek almayıp o parayı her ay bağışlasanız kendizi ve çocukları tatmin etmek yerine etkisi büyük bir iş çıkar öyle olursa ben varım demişti. Çok etkilenmiştim özetle purpose-anlam ve amaç, kendinden daha büyük bir etkinin peşinde şeffaf,adil ve kollektif parçası olmaya çalışmaktır diye alfabemiz için özetleyelim. 

Harvard Business Review’e gore 10 çalışandan 9’u anlamlı bir iş için daha düşük maaşları tercih edebileceğini paylaşmış. Anlamlı bir projede çalışmak için 1 maaşının %20sini bile bırakabilirim diyen çalışan sayısı %80. Yaptığı iş kendisi için anlamlıysa iş bırakma oranı (turnover) %24 düşüyor. Müşterilerde de %59’u eğer dünyaya ve bana saygı duymayan bir ürünse almayı bırakacağım diyor.  

Herkes anlamlı bir çalışan deneyimi ve müşteri ilişkilerini bu kadar önemli görürken günümüzde anlamlı bir işte çalıştığını düşünen 20 kişiden sadece 1 kişi. Pandemi sonrası da bu daha da trend olarak hem çalışan kısmında hem de müşteriler için olumludan olumsuza dönmüş. Peki bu kadar hemfikir olunan bir konuda neden ilerleyemiyoruz, bence bir dili konuşacaksak o alfabeye hakim olmalıyız sadece duyduklarımızı ezberlemeye çalışarak dil öğrenilmez gelin sizle biraz “purpose-anlam alfabesi” öğrenelim. 

Meaningful Brands / Anlamlı Markalar adlı strateji modelinde bir markanın anlam yaratabilmesi, 3 temel kategoride (İşlevsel, Kişisel ve Kolektif) fayda üretebilmesi ile mümkün. 

İşlevsel fayda, ürün veya hizmetin gerçekten ne kadar iyi olduğu ve rakiplerinden ayrıldığı ile ilgili. Gillette bıçaklarının gerçekten rakiplerinden daha keskin olması, ya da Volvo’nun en sağlam araba olması gibi. Çalışan tarafında yaptığı işte bir anlam bulabilmek işlevsel fayda olabilir. Şirketin anlamını ve kendisinin bu anlamda yaptığı işle katkısını vurgulamak. 

Kolektif fayda, sosyal, ekonomik ve ekolojik faydalar gibi pek çok düzlemden oluşuyor. Çalışan tarafında tüm şirkete bir fayda sunabilmek, şirketin sosyal sorumluluklarında görev almak, bilgisini paylaşabilme fırsatı vermek. Varolan pozisyonundan bağımsız hatta mesai dışında bazı şirket içi ve dışı fayda yaratabılme. Bu sağlanırsa yapılan işi ne kadar sıkıcı da olsa bu dışarda yarattığı kollektif fayda ile övünmek. 

Kişisel fayda ise, insan’ın kendisine bir faydası. Çalışan kısmında kendini geliştirebileceği eğitimler, hobi eğitimleri ve şirketi temsil etmek gibi örneklerde anlam bulunabilir. Şirketin masa tenisi takımında yer alması ve şirketi temsil etmesi gibi.Müşteri tarafında da her siparişten kendisine bir bağış yapma fırsatı sunabilme gibi. 

Burada her siparişte bir sokak hayvanına bağış herkes için motive edici yaklaşımı da yanlış. Nasıl Magnum dondurmadan çıkan Ferrari için herkes çekilişe katılmıyorsa burada da bir motivasyon unsuru olduğunu kabul etmeli ancak çok küçük bir grubun kısa bir dönem motive edebileceğini unutmayalım. 

O zaman ağaç bağışı kesin işe yarar. Ne yazıkki bu da ülkemizde tükenmiş bir süreç, hatta bu ağaç bağışları için yüzlerce sertifika basmak aslında bağışladığınız ağaçlardan çok daha fazlasına zarar vermek. 

O zaman şirketimizin anlam projesi için seçtiğimiz sürdürülebilirlik için her alışverişiniz sonrası size bir podcast dinletelim. Buradaki tezat her alışveriş aslında uçtan uca karbon ayak izi çıkarmakta yine verilen ödül ve kriteri daha çok alışveriş ve karbon ayakiizine neden oluyor, işte burada sokak hayvanlarına mama, çocuklara eğitim,ağaç ve sürdürebilirlikten daha kapsayıcı bir konudur “purpose-ulvi amaç”. Etik olmak, adil olmak, bu yardımları mantıklı ve etkili yapabilmeyi tasarlamaktır. 

Aaron Hurst tarafından ortaya konulan Amaç Ekonomisi modeli ve kitabı, yapılan işteki anlam ve amacın, o işteki yeniliklerin kaynağı olacağı bir kavram ortaya koyuyor. Bilgi ekonomisinin ve teknolojik gelişimlerin şu ana kadar sebep olduğu kopukluğu tamir etmek üzerine bir önerisi var. Sırasıyla tarım,endüstri ve bilgi çağları aslında oldukça olumsuz anlamda insan odaklıydı, doğaya zarar verdi bunu “anlam çağı” ile devam ettirerek düzelteceğiz.

Ve Anlam ekonomisinin içinde birden çok unsur bulunmakta sadece “sosyal sorumluluk ve bağış değil.” Maker gibi üretmekten dikkatimizi doğru konularda tutabilmeye kadar.

Sosyal Sorumluluk ise günümüzde “anlam ekonomisi” için oryantasyon anlamında uygunlanmakta. Ancak bu konuya da bir çok kurumda yönetici ve çalışanlarda odak dengeli çıkmayabilir, aşağıdaki gerçek bir örnekteki gibi. Buradaki şirketin GMY’nin motivasyonu sosyal sorumluluk iken büyük bir çalışanda bunun yerini öğrenme aldığını görüyoruz. O zaman eğitim faaliyetleri ve her toplantıda bir eğitsel faaliyeti öne çıkarmalıyız, zorla c-level bir yardım kampanyası şirkette anlam karşılığı bulamayacaktır.

Sosyal sorumluluk projelerinde de anlamı belirlediklten sonra bu anlam unsurunu kurumsal hedeflerle eşleştirmek  gerekmekte. Çok ilgisiz sosyal sorumluluklar sürdürebilir olmaz, bir fast food zinciri mecburen beslenme ve kalp hastalıkları gibi konularda pro-aktif olmakta çünkü aslında o sorunun kök nedenlerinden birisi kendisi. Bunun gibi adımlara ve hikayeye çok dikkat etmeliyiz.

Referanslar :

https://purposeeconomy.com

https://meaningful-brands.com/assets/pdf/Havas_Meaningful_Brands__MeConomy_Whitepaper_Jan2024.pdf

https://dogancansokmen.medium.com/ama%C3%A7-ekonomisi-ile-oyunla%C5%9Ft%C4%B1rma-kavram%C4%B1n%C4%B1n-i%CC%87li%C5%9Fkisi-59474ebdf65c

https://www.google.com.tr/books/edition/The_Meaningful_Brand/6L0YDAAAQBAJ?hl=tr&gbpv=0#pli=1

https://hrthinks.me

İlgili Makalelerimiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir