Pixar ‘ın animasyon filmlerini yaparken 22 kuralı vardır. Bu kurallara değinmeden önce animasyon nedir? Onun açıklamasını yapalım. Türk Dil Kurumu’nun yayınladığı Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü’nde animasyon (canlandırma), “tek tek resimleri ya da devinimsiz nesneleri gösterim sırasında devinim duygusu verebilecek biçimde düzenlemek ve filme aktarma işi” olarak tanımlanmaktadır (Özön, 1981, s.49). Ancak animasyon’un yapılanma süreci içinde bu tanım yetersiz kalabilmektedir. Bu bakımdan animasyon’u, “Hareketlendirme Sanatı” olarak kabul edebiliriz (Stephenson, 1973, s. 16).
İnsanoğlu milyonlarca yıl önce mağara duvarlarına çizdiği resimlerle başlamış aslında animasyon yolculuğuna. Bu durağan resimlere zaman geçtikçe hareketler ve mimikler eklenmiş, yapılan her gelişme bu resimlere yeni katkılar sağlamıştır. Günümüzdeki teknolojik gelişmelerle beraber bu alanda yapılan çalışmalar da hız kazanmış ve izlediğimiz animasyon filmleri şimdiki şeklini almıştır.
Animasyon filmleri genellikle her yaş grubuna hitap eder. Daha doğrusu içindeki çocukla beraber yaşayan herkese hitap eder. Bu filmler alır götürür bizi çook uzaklara. Bazen eğlenir, bazen hüzünleniriz. Çünkü farkında olmadan o karakterlerin yerine koyarız kendimizi. Her sahnede kendimizden, hayatımızdan birşeyler buluruz. Ve başlarız filmle beraber maceraya…
Animasyon filmlerinin hepsinde bir öykü vardır ve bu öyküler Pixar’ ın kurallarına göre hazırlanır. Bu kurallardan birkaç tanesini sizlerle paylaşmak istiyorum.
Kural 1: Bir karakterin sevilmesinin nedeni, başarılarından çok denemekten vazgeçmemesidir.
Coco filmindeki Miguel asla hayallerinden vazgeçmez ve yaşadığı tüm zorluklara rağmen hayalleri için mücadele etmeye devam eder. Bizler de kendi yaşantılarımızdan izler buluruz bu filmde ve film bizi içine çeker.
Kural 4: Bir zamanlar _____ vardı. Her gün, _______ yapardı. Bir gün _______ oldu. Bu yüzden _______. Ve yine bu yüzden, ________. Ve sonunda ________.
Bir zamanlar Andy diye bir çocuk vardı. Hergün oyuncağı Sheriff Woody ile oynardı. Aradan zaman geçti ve Andy büyüdü. Bu yüzden artık Woody ile oynamadı. Annesi, Andy’nin oyuncaklarını toplamaya ve onları başka çocukların oynayabileceği bir okula vermeye karar verdi. Oyuncaklar toplandı ve sonunda okula götürülmek üzere yola çıktı.
Pixar ‘ın öykülerinde bu kalıplar kullanılır. Ve başarının anahtarı sanırım bu sihirli kelimeler.
Kural 9: Takıldığınız, ilerleyemediğiniz zaman, öyküde GERÇEKLEŞMEYECEK olan olayları listeleyin. Birçok kez, bu listedeki maddelerden biri sizi tıkanmadan kurtaracaktır.
Öykünüzü yazarken bazen kısır bir döngüye girebilirsiniz. Pixar’ın yaptığı gibi gerçekleşmeyecek olan olayların bir listesini yapabilirsiniz. Up filminde olduğu gibi Carl’ın uçan balonlarla bir evi yerinden söküp Ellie ile hayalleri olan cennet şelalesine yolculuğu normal yaşamda gerçekleşmeyecek bir olaydır fakat bu öyküde heyecanın ve olayların başlangıç noktasıdır.
Kural 13: Karakterlerinizin fikirleri olsun. Pasif, yumuşak başlı karakterler yazarken size kolaylık sağlar ama okuyanı fena zehirler.
Nemo sürekli babasının sözleriyle hareket eden bir balık olsaydı bu kadar ilgi çekmezdi filmi. Oysa onun kendini ispatlamaya artık büyüdüğünü ve babasından bağımsız hareket edebileceğini göstermeye ihtiyacı vardı. Ve artık tehlikeli de olsa macereya atılmalıydı.
Sizlerde kendi öykünüzü yazmak ister misiniz? O zaman harekete geçme vakti…

Yazar Hakkında;Ben Cemile ŞEN. Karadeniz Teknik Üniversitesi Giresun Eğitim Fakültesi Okul öncesi Öğretmenliği mezunuyum. 2009 yılından beri Çeşme de okul öncesi öğretmeni olarak görev yapıyorum.