Gamification Masterclass notları : Oyunlardan İlhamla İş Dünyasını Anlamak: Mücadele Sistemi ve İş Hayatı
Oyun tasarımında kullanılan combat system (mücadele sistemi), oyuncunun zorluklarla nasıl mücadele ettiğini, stratejiler geliştirdiğini ve başarıya ulaştığını belirleyen kurallar bütünü olarak karşımıza çıkar. İş dünyasında da bu mekaniklerin bir karşılığı vardır: Çalışanların her gün karşılaştıkları görevler, zorluklar ve başarılar, tıpkı oyunlardaki mücadele sistemlerinde olduğu gibi bir dinamikler bütünüyle şekillenir. İş dünyasını bir oyun gibi gördüğümüzde, çalışanların savaş alanındaki şampiyonlar olduğunu fark ederiz.
Karşılaşılan Zorluklar: Çalışanların Savaş Alanı
İş hayatında çalışanlar, başarıya ulaşabilmek için çeşitli engellerle karşılaşır. Bu zorluklar, oyunlardaki dövüş mekaniklerine benzer şekilde kategorize edilebilir.
Oyunlardaki bölüm sonu canavarları (bosses), oyuncunun karşısına çıkan en büyük ve en zorlu engellerdir. Bu düşmanı alt etmek için en az ek iki yetenek sergilemek gerekir.
İş hayatında ise bu, büyük projeler, kritik müşteri görüşmeleri veya şirketin geleceğini şekillendirecek kararlar alırken kendini gösterir.
Örneğin, bir proje yöneticisinin global bir ürün lansmanını yönetmesi, yalnızca organizasyon becerileri değil, aynı zamanda liderlik, kriz yönetimi ve yenilikçi düşünme gibi çok sayıda yeteneğin eş zamanlı kullanımını gerektirir. Tıpkı League of Legends(LOL)’taki Baron Nashor gibi, bu mücadeleye hazırlanmak ve başarıyla tamamlamak, ekibin sinerjisini ve bireysel yetenekleri en üst düzeyde kullanmayı gerektirir.
Mini canavarlar (mini bosses) ise daha küçük ama dikkat ve çaba gerektiren engellerdir. Bu engellerle mücadele etmek için en az 3 yetenek kullanılması beklenir. Yeni bir sorumluluk üstlenmek, ekip içi bir krizle başa çıkmak ya da kısa vadeli bir hedefe ulaşmak; bu türden yeteneklerdir. LOL oyununda ejderhaları ele geçirdiğinizde, bu zorluklar size stratejik avantaj sağlar ve sonraki mücadelelere hazırlanmanızı kolaylaştırır.
Günlük işler ise oyundaki minyonlar gibidir. Bu işler göreceli olarak basittir ve en fazla üç yetenek gerektirir. Fakat bu yeteneklerin sürekli kullanılması beklenir. Rutin raporlamalar, veri girişleri veya düzenli toplantılar; aslında LOL oyunundaki minyon temizlemek gibi büyük hedeflere ulaşmanın altyapısını oluşturur. Bu görevler bireysel olarak heyecan verici görünmese de, genel hedefin başarılmasında önemli bir rol oynar.
Tuzaklar ve Lanetler: Beklenmeyen Durumlarla Başa Çıkmak
Her oyunda olduğu gibi, iş dünyasında da beklenmedik zorluklar karşımıza çıkar. Tuzaklar, beklenmedik durumlar veya ani değişikliklerdir.
LOL oyunundaki Teemo’nun mantarları gibi gizlenmiş tuzaklar, bir anda stratejinizi değiştirmek zorunda bırakabilir. Bu engeli aşmak için oyuncunun yeni bir yetenek(skill) kazanması gerekir. Kazandığı yeni yetenekle ancak bu tuzaklar aşılabilir. İş dünyasında bir çalışan, ani bir pozisyon değişikliğiyle karşılaştığında veya müşteriden gelen beklenmedik bir talebe hızlıca yanıt vermesi gerektiğinde, bu tür bir tuzakla karşılaşmış olur. Bu durum, adaptasyon becerilerini geliştirir ve çalışanı daha çevik ve kendini geliştirmeye istekli bir profesyonel haline getirir.
Bazı zorluklar ise çalışanların mevcut becerilerini sınırlandırabilir ve böylece motivasyonunu da düşürebilir. Oyunlarda rakiplerinize uygulanan Exhaust (Bitkinlik) büyüsü gibi, iş hayatında da teknolojik eksiklikler, eğitim yetersizlikleri ya da motivasyon kaybı çalışanların performansını düşürebilir. Bazı durumlarda bir çalışanın üstüyle iletişime geçmesi kısa süreli olarak engellenir. Ancak bu tür zorluklar, birden fazla yeteneğin kullanılmasını gerektirdiğinden uzun vadede dayanıklılık kazanmak için bir fırsat sunar.
Takım Oyununun Gücü: Strateji, İşbirliği ve Liderlik
Bir oyunda olduğu gibi iş dünyasında da zaman zaman belirli bir eylem sırası ve strateji gereklidir. Oyunların belki de iş dünyasına sunduğu en güçlü ders, takım oyununun önemi üzerine kuruludur. LOL oyunundaki her oyuncu, belirli bir rol üstlenir ve takımın başarısı için katkıda bulunur. Jungler haritanın kontrolünü sağlarken, ADC hasar verir, destek oyuncusu ise takım arkadaşlarını korur.
İş dünyasında da bir projenin başarısı, her çalışanın belirli bir rolü yerine getirmesi ve takım sinerjisinin sağlanmasıyla mümkün olur. Çalışanların doğal olarak sahip olduğu veya zamanla geliştirdiği beceriler ise pasif yeteneklerdir. LOL oyununda Garen’in sağlığı yenilemesi gibi şampiyonların pasif yetenekleri, sürekli olarak takıma katkı sağlar. İş hayatına yansımasına ise doğal olarak iyi bir zaman yönetimi becerisine sahip bir çalışanın projeleri zamanında tamamlaması örneğini verebiliriz.
Mücadele Sistemi kullanılan oyunlarda iki farklı işbirliği grubu vardır. Bunlardan ilki olan Takımlar; iki veya daha fazla çalışan bir araya gelerek büyük bir zorluğu beraber aşabilirler. Takımın zaferi, sadece bireysel performanslarla değil, aynı zamanda doğru araçlarla desteklenmesiyle elde edilir.
Diğer işbirliği grubu ise Klan’lardır. Çalışanların belirli bir kimlik etrafında bir amaç uğruna birleşmesiyle oluşan gruplardır. GamFed buna örnektir. Bir şirketin pazarlama veya satış departmanı gibi grupları, bir kimlik ve ortak hedef etrafında toplanır tüm ekibin niyeti ve amacı aynıdır.
Oyunlarda Red Buff ya da Blue Buff gibi Güçlendirmeler(PowerUps), oyuncuların geçici veya kalıcı avantajlar kazanmasını sağlar. İş dünyasında ise bu güçlendirmeler, çalışanlara sağlanan eğitim, sertifikalar ve profesyonel gelişim fırsatlarıdır. Örneğin, bir çalışanın liderlik eğitimi alması, yalnızca onun kariyer gelişimine değil, aynı zamanda ekibinin performansına da doğrudan katkı sağlayacaktır.
Mücadele Zamanları: Performans Yönetimi ve Başarılar
Her oyunun bir zafer anı vardır. LOL’’de rakibin Nexus’unu yıkmak, oyunun en büyük zaferidir. İş dünyasında ise bu, bir projenin başarıyla tamamlanması, bir ürünün piyasaya sürülmesi ya da büyük bir satış hedefinin aşılması olabilir. Zaferler, bireysel çabaların, takım uyumunun ve stratejik düşüncenin bir sonucudur.
Ancak her zaferin karşısında bir de başarısızlık ihtimali vardır. Bir projede istenen sonuçlar alınamadığında ya da hedefler kaçırıldığında, bu bir “Oyun Sonu”dur. Ancak tıpkı oyunlarda olduğu gibi, iş hayatında da başarısızlık bir son değil, yeniden başlamak için bir fırsattır. Kaybedilen bir oyunun ardından nasıl analiz yapılıp strateji geliştirilirse, başarısız bir projede de aynı şekilde ders çıkarılır ve yeni bir plan oluşturulur.
Sonuç
LOL ve Counter Strike 2 gibi Combat sistemi temelli oyunlardan ilham alarak, iş dünyasındaki zorluklar ve başarılar, birer mücadele ve zafer anı olarak görülebilir.
Çalışanlar, tıpkı adı geçen oyunlardaki şampiyonlar gibi, sürekli olarak gelişir, strateji kurar ve mücadele eder. Ve unutmayın, her savaş alanında olduğu gibi, iş dünyasında da zafer, yalnızca bir sonraki meydan okumaya hazırlıktır. Oyun devam ediyor, siz hazır mısınız?
Gamfed Türkiye Kaptanları Berfin Çoban ve Taner Öner katkılarıyla.