Second Life’ı hatırlıyor musunuz? 2003’te piyasaya sürüldüğünde, tartışmasız ilk büyük metaverse ortamıydı. Second Life, tek bir yol gösterici ilkeye sahip sanal bir toplulukta oynayabilen ve yaratabilen binlerce ilk kullanıcıyı kendine çekti: “Kibar olun.”
Bu yaklaşım önce işe yaradı. Bir süre sonra hoş olmayan veya zararlı oyuncu davranışları, uygunsuz görüntüler veya diğer rahatsız edici durumlar hızla çoğaldı. Second Life’ın yaratıcıları Linden Lab, zararlı davranışları yasaklamaya ve insanların ne gördükleri, diğer avatarların onlarla nasıl etkileşime girebilecekleri üzerinde daha fazla kontrol sahibi olmalarını sağlayan özellikler eklemeye başladı. Bu özellikler kullanıcıların güvenini arttırdı. Bu da elde tutma ve katılım için kritik önem taşıdığını kanıtladı.
Yirmi yıl sonra Second Life varlığını sürdürüyor, ancak insan merak etmeden duramıyor: Second Life en başından beri güvenimiz ve güvenliğimiz düşünülerek inşa edilmiş olsaydı ne hale gelebilirdi? Bu, özellikle farklı yönetişim modelleri üzerine inşa edilen yeni metaverse platformlarının ve sürükleyici insan-makine arayüzlerini kullanan blok zinciri tarafından etkinleştirilen içerik yaratma ekonomilerinin yükselişiyle birlikte hatırlanması gereken önemli bir ders. Sanal deneyimler bugün daha gelişmiş olabilir, ancak insan duyarlılığı söz konusu olduğunda hiçbir şey değişmedi.
Şirketler kendi metaverse deneyimlerini oluşturmaya çalışırken, güveni stratejilerinin merkezine koymalıdır. Dünyanın, geçmişten alınan dersler ve mevcut zorluklar göz önünde bulundurularak inşa edilen sorumlu bir metaverse ihtiyacı var; böylece önümüzde neler olacağını daha iyi tahmin edebilir ve hesaplayabiliriz.
Aksi takdirde metaverse, işin nasıl yapıldığını, ürün ve hizmetlerin nasıl sunulduğunu, malların nasıl dağıldığını ve işletmelerin nasıl çalıştığını dönüştürme potansiyelini gerçekleştiremeyecektir.
Accenture, Ağustos ve Eylül 2022 tarihleri arasında, tüketicilerin metaverse (hem genişletilmiş gerçeklik hem de web3) ilişkin algılarını anlamak amacıyla 19 ülkeyi ve 17.500 katılımcıyı kapsayan iki bölümlü küresel bir çalışma yürütmüştür.
Sonuçlar, tüketicilerin sadece ön uç deneyiminden daha fazlasını önemsediğini ve kuruluşların güvenlerini kazanmak için daha derine inmeleri gerektiğini ortaya koydu. Çalışmadan üç temel bulgu ortaya çıktı:
1. Katılımcılar emniyet, güvenlik ve mahremiyetin en önemli unsurlar olduğunu belirtmiştir. Bu durum yaş grubu, cinsiyet ve coğrafya arasında tutarlılık göstermektedir.
2. Metaverse, güven söz konusu olduğunda bir yol ayrımında bulunuyor. Katılımcıların yarısından biraz fazlası metaverse’ün tüketicilerin verilerini güvence altına alma açısından sosyal medya ile aynı olacağına inanıyor. Diğer yarısı ise metaverse mü yoksa sosyal medyanın mı daha kötü olacağı konusunda eşit oranda bölünmüş durumda.
3. Kriptonun temelinde yatan değerler (örneğin; ademi merkeziyetçilik, şeffaflık) tüketicilerin kripto paralara ve NFT’lere olan ilgisinin itici gücü değildir. Tüketiciler potansiyel finansal değeri kripto değerinden 4 kat daha önemli bulmuştur. Bu durum, dolandırıcılık ve diğer güvenlik tehditlerinin katılımcılar için en önemli endişe kaynağı olduğu yönündeki bulgumuzla uyumludur. Tüketicilerin yaklaşık %60’ı NFT pazarlarını seçerken en önemli faktör olarak “güçlü güvenlik ve veri koruma yeteneklerini” göstermiştir.
Kullanıcıların güvenini kazanmak ve korumak için şirketler teknoloji, politika, etik ve iş stratejisi ile ilgili karmaşık bir dizi soru ve ödünleşimi anlamlandırmalıdır. Ayrıca şirketler geçmişten aldıkları dersleri veri, mülkiyet ve yönetişimle ilgili tamamen yeni paradigmalara uygulamak zorunda kalacaktır.
Aşağıdaki bölümlerde, özellikle metaverse teknoloji yığınındaki teknolojilerin yakınsaması adına yeni zorluklar getirdiğinden, metaverse’de sorumlu inovasyona rehberlik edecek bir çerçeve sunulmaktadır. Bu çerçeve, metaverse’de hem güvenilir hem de insan merkezli deneyimler oluşturmak için temel olduğuna inandığımız sekiz boyutla karakterize edilmektedir. Büyük ya da küçük, özel ya da kamusal her kuruluş için geçerli olan bu çerçeve, hem kurucular, hem etkinleştiriciler hem de kullanıcılar için geçerlidir.
Son olarak, ortaya çıkan altı büyük zorluğu tanımlıyor ve bunların neden önemli olduğunu ve kuruluşların metaverse girerken neleri göz önünde bulundurmaları gerektiğini açıklıyoruz.
Sorumlu Bir Metaverse’ün Temelleri
İnternet hayatımızdaki en yıkıcı yeniliklerden biri olmasına rağmen, temel işlev ve faydanın ötesindeki birçok kritik unsur geliştiricileri için sonradan düşünülmüştü. Şirketler, araştırmacılar ve hükümetler gizlilik, güvenlik ve diğer tüketici koruma unsurlarını güçlendirmek için çalıştılar, ancak her zaman yetişme oyunu oynadılar. Eğer geçmiş bir önizleme ise, internetin bir sonraki evriminde distopik sonuçlardan kaçınmak için ele alınması gereken gerçek zorluklar ve riskler var. Nasıl mı? Sorumluluğu metaverse tasarımının içine yerleştirerek. Metaverse’de sorumlu inovasyonu sekiz boyutta tanımlıyoruz: Güven boyutları -gizlilik, güvenlik, esneklik ve fikri mülkiyet hakları- teknolojinin, ürün politikalarının ve uygulamalarının nasıl tasarlanacağını ve kullanılacağını şekillendirir. Bu güven boyutlarını doğru bir şekilde ele almak, insanların içinde yer almak ve geri dönmek isteyeceği bir metaverse yaratmak için çok önemlidir.
İnsani boyutlar -güvenlik, sürdürülebilirlik, kapsayıcılık/çeşitlilik/erişilebilirlik, refah- kullanıcı deneyiminin tasarım ve inşasını temel alır. İnsanların otantik ve benzersiz benliklerini güvenli ve saygılı bir şekilde ifade etmekte özgür hissettikleri insan merkezli deneyimler yaratmalıyız. Bu yılın başlarında analistler metaverse için Bloomberg’e göre 800 milyar dolar, Citi’ye göre ise trilyonlarca dolar gibi yüksek piyasa değerlerinden bahsetti. Metaverse Sürekliliği çalışma, öğrenme, oyun oynama ve yaşama şeklimizi tamamen dönüştürecek ve ilk benimseyenler esasen sorumlu bir metaverse tanımlayacaktır. Şirketler metaverse girerken – ister deneyimler tasarlamak, ister platformlar oluşturmak veya cihazlardan yararlanmak için olsun- bir dizi temel ilke ve bu sekiz boyuttaki risk ve fırsatların derinlemesine anlaşılmasıyla yönlendirilmelidir.
İnovasyon sorumluluğu: Metaverse İçin Önemli Hususlar
İnternet hayatımıza girdiği ilk günlerde temel olarak iletişim kurmak ve bilgi paylaşmak için bir yol olarak görülüyordu. Ancak internetin evrim hızını ve onunla birlikte gelen zorlukları net olarak tahmin etmek gerçekten zor olabilir. Ancak geçmişe şöyle bir bakarsak, şirketlerin kendi işletmelerine, müşterilerine ve çalışanlarına göre en uygun çerçeveleri kuzey yıldızı sorumluluğu ile benimsemesi gerekmektedir.
Şimdilerde riskler net bir şekilde tanımlanıp anlaşıldığında, gizlilikten birlikte çalışabilirliğe kadar her konuda karar vermek, internetin ilk zamanlarında olduğundan daha kolay.
Aşağıda, kuruluşların kullanıcılar için olduğu kadar işletmeler için de ilgi çekici ve değerli olan güvenli bir metaverse sağlamak için hemen şimdi keşfetmeye ve anlamaya başlaması gereken altı odak alanı yer almaktadır.
1. Tasarım ve varsayılan olarak gizlilik
2. Simgeleştirmenin riskleri ve getirileri
3. Birlikte çalışabilirlik
4. Dijital güvenlik
5. Sürdürülebilirlik
6. Kimlik ve içerme
İnovasyonun geliştiği bir alanda elbette bilinmeyenler her zaman olacaktır. Ancak kritik odak alanlarının belirlenmesi ve o projenin başarısını ve istikrarını sağlamaya yardımcı koruyucu bir bariyer fikrini iletmek, metaverse’de amaçlanan gerçek deneyimler arasında daha büyük bir uyum şansı sağlayacaktır. Bu uyum ne kadar yakınsa, güven o kadar artar ve metaverse o kadar başarılı olur.
Sırada Ne Var
Şirketlerin kendilerine şu soruyu sorarak metaverse’e heyecan ve korkuyla yaklaşmalarını beklemek mantıklıdır: Nasıl başlayacağız?
Ancak önemli olan, metaverse’ün yeniliğinden rahatsız olmamak ve bunun yerine bu fırsatı, temel değerlerden ödün vermeden tüm işletmeyi büyüme için konumlandırmak için kullanmaktır.
İster kurumsal operasyonları dönüştürmek, ister çalışan deneyimini yeniden hayal etmek veya tüketicilerle yeni yollarla etkileşim kurmak için metaverse’ü kullanıyor olun, kalıcı başarıya ulaşabilmek için aşağıdaki eylemleri gerçekleştirmeniz gerekir:
Kalıcı Başarıyı Gerçekleştirecek Değerler
1 – Kuruluşunuzun metaverse’i sorumlu bir şekilde tasarlamasını ve dağıtmasını sağlamak için bir lider belirleyin.
Yakın vadede, bu belirlenen liderin gizliliğe, güvenliğe ve güvenliğe odaklanması gerekecektir, çünkü bunlar yakın vadede kullanıcı güvenini kazanmak için çok önemlidir. Bu zor kazanılan güveni zaman içinde sürdürmek için metaverse kullanım stratejinize ve tasarımınıza kapsayıcılığı, çeşitliliği, sürdürülebilirliği ve refahı dahil etmeye öncelik vermek de önemlidir.
2 – Kuruluşunuz için metaverse’ün sorumlu inovasyonu ve kullanımı için ilkeler ve rehberlik oluşturun.
Sorumluluğun sekiz boyutunu ele alan kapsamlı bir çerçeveden yararlanın. Bu unsurlar birbirine bağlıdır, bu nedenle bir yönü diğerinin pahasına önceliklendirilmemelidir. Onları bir futbol topunun panelleri olarak düşünün: sekiz boyuttan biri herhangi bir devalüasyona uğrarsa veya göz ardı edilirse, tüm kuruluşlara güvenli bir kullanıcı deneyimi ve değer sağlayan çerçeve hızla yok olur.
3 – Metaverse’ün kuruluşunuz için yarattığı zorlukların kodunu çözün ve metaverse’de sorumlu ve stratejik bir şekilde gezinmenize yardımcı olacak bir karar çerçevesi uygulayın.
Güven, güvenlik, içerik denetleme ve marka güvenliğiyle ilgili konular, metaverse’de daha da karmaşık ve aynı zamanda daha önemli hale gelecektir. Metaverse’ü kullanan her kuruluş bir güven ve güvenlik stratejisi oluşturmalıdır. Bu, toksisiteyi önlemek ve azaltmak, nezaketi teşvik etmek ve bunu sağlamak için çevik ve ölçeklenebilir araçlar, teknoloji ve yetenekler dağıtmak için bir yaklaşım uygulamak anlamına gelir. Metaverse, müşterileriniz ve çalışanlarınız için güvenli olmalıdır. Çıkabilecek zorluklara doğru çözümü belirlemek için şirketler aşağıdaki yaklaşımı uygulamayı düşünmelidir:
Özgünlük: Metaverse’i temel misyonunuz, değerlerinizle tutarlı ve marka bütünlüğünü koruyacak şekilde kullandığınızdan emin olun.
Örnek: Kuruluşunuzun sürdürülebilirlik ve kapsayıcılık taahhütlerinin dijital varlıklar için kullanım durumlarını nasıl etkilemesi gerektiğini düşünün.
Hesap Verebilirlik: Kullanıcı güvenini oluşturmak ve sürdürmek için güçlü yönetişim ve hesap verebilirlik oluşturun.
Örnek: Kuruluşunuzun yeterli hesap verebilirlik önlemlerine sahip olduğundan, gerektiğinde hızlı ve kararlı bir şekilde yanıt verebildiğinden emin olmak için süreçlerden, ölçümlerden ve mekanizmalardan yararlanın.
Uyarlanabilirlik: Yıkıcı senaryoları önceden tahmin edin ve metaverse’deki yeniliklerin değişime dayanabileceğinden emin olun.
Örnek: Teknoloji ve rekabet ortamı geliştikçe yarına adapte olma yeteneğinizi koruyan metaverse teknoloji kararlarını bugün alın. Bu duruma birlikte çalışabilirlik derecesi örnek olarak verilebilir.
Kabul Edilebilirlik: Beklentilerini karşılayan güvenilir deneyimler oluşturmak için paydaşlarınızın kim olduğunu ve metaverse deneyiminden ihtiyaç ve beklentilerini anlayın.
Örnek: Tasarım seçimleriniz güvenlik, mahremiyet ve esenlik için en yüksek standartlara uymalıdır, özellikle daha genç kullanıcıları içeren durumlar için.
Metaverse yeni bir teknolojiden daha fazlasıdır. Katılım, işbirliği ve ticaret için yeni bir platformdur. Bu ekosistemdeki kuruluşların, güvenilir teknolojilere ve insan merkezli deneyimlere sahip sorumlu bir metaverse oluşturmak için oynayacakları bir rolü vardır.
Sonuç
Metaverse herkesi kabul etmeli, ancak bu herkes için olacak anlamına gelmez. Önceki sanal dünya iterasyonları gerçeklikten kaçış olarak daha fazla veya daha az kullanılmıştı. Doğru şekilde inşa edersek, metaverse yaşamdan çekilmenin bir yolu olarak değil, onu zenginleştiren ek bir katman olarak görülecektir.
Metaverse, tüketicilerin satın almadan önce sanal olarak giysi deneyebilecekleri ve meslektaşların toplantılar düzenleyip projelerde işbirliği yapabilecekleri bir yerdir. Çok daha fazlası olabilir ve olacaktır.
Metaverse, cerrahların becerilerini geliştirdiği veya uzak yerlerdeki enfeksiyon hastalıkları uzmanlarının teşhis ve tedavi yaptığı bir yer olabilir. Tarih öğrencisi Marie Curie’den, Julius Caesar’a kadar herkesle konuşabilir. Bir ortaokul öğrencisi, matematik öğretmeniyle aynı odadaymış gibi ülkenin herhangi bir yerinden buluşabilir ve ikinci dereceden denklemleri çözdükten sonra ayın yüzeyini keşfedebilir. Paris’teki Louvre Müzesi’nde bir turda, ziyaretçiler sadece Mona Lisa’ya bakmakla kalmayıp, aynı zamanda Leonardo’ya da resim yaparken gerçekte hangi yöne baktığını sorabilir.
Seyahat edenler, Vesuvius’un şehri küle çevirmeden önceki hali Pompei’nin dijital bir ikizini dolaşabilir ve kültürün hissine sahip olabilirler. Bireyler olarak, farklı arka planlara, toplumlara ve durumlara sahip insanları daha derin anlamak, gerçek dünyaya empati duyumuzu genişletmek için çevremizdekilerin deneyimini bile yaşayabiliriz.
Eğer tüm bu olasılıklar ve benzerleri gerçekleşecekse, şirketlerin sadece kötüyü önlemek için değil, güvenilir, güvenli, sağlıklı ve hoş bir metaverse yaratmak için teşvikler oluşturmak adına şimdi ortaklık kurması ve yatırım yapması gerekiyor.
Elbette, sorumlu bir metaverse çerçevesi olsa bile, güvenli alanların oluşturulması geniş bir ses ve felsefe yelpazesini gerektiren yineleyici, çevik bir geliştirme süreci olacaktır. Ancak herkes, son zamanlarda yaşanmış hiçbir şeye benzemeyen bir sanal kapıda, toplu olarak durduğumuzu kabul edebilir. Yeni, hayatı değiştiren ve zenginleştiren bir teknolojinin toplumun en iyi niyetlerini geride bırakmamasını sağlamak için nadir bir fırsatımız var ve bu niyetleri gerçekleştirmemize yardımcı olabilecek durumlar.
Eğer doğru şekilde inşa edersek, metaverse yaşamdan kaçmak için bir yol olarak görülmeyecek, ancak onu zenginleştiren ek bir katman olarak algılanacaktır.
Gamfed Türkiye Metaverse Ekibi