Gamfed Türkiye Gönüllüsü Mine Bora Diri Yazıyor: Kültürel Miras ve Oyun

Kültürel miras, toplumların tarihini, kimliğini ve değerlerini temsil eden bir unsur olarak önem taşır. Geçmişten bugüne taşınan gelenekler, hikâyeler, ve nesneler, bir milletin köklerini ve tarihini anlamak için hayati bir rol oynar. Ancak günümüzde, kültürel mirasın korunması ve yeni nesillere aktarılması giderek daha çetin bir görev haline geldi. Dijital çağın getirdiği alternatif yöntemlerle birlikte artık oyunlar, kültür mirasının öğrenilmesini destekleyen etkili bir platform görünümünde. Bu noktada, oyunlar ve oyunlaştırma teknikleri, kültürel mirası koruma ve yayma adına güçlü bir araç olarak karşımıza çıkıyor. Eğlenceli ve etkileşimli yapılarıyla oyunlar, kültürel değerleri öğrenmeyi kolaylaştırırken, katılımcıların bu mirası içselleştirmesini de sağlıyor. 

Dijital oyunlaştırma araçları ve geleneksel oyunlar örneğin somut olmayan kültür mirası listesine girmiş olan Mangala oyunu, Türki Cumhuriyetlerde fazlasıyla popüler olan Dokuz Kumalak vb., kültürel değerleri eğlenceli formatta sunarken, bu mirasın çağdaş dünyayla olan bağını da kuruyor. Kültürel mirasa dayalı oyunlar, oyuncuların empati geliştirmesine, stratejik düşünme becerilerini artırmasına ve tarihi olayları daha iyi kavramasına yardımcı olur. Osmanlı döneminde yaygın olan Mangala oyununun öğretilmesi, strateji ve tarih bilgisini aynı anda kazandırabilir. Bununla birlikte, dijital oyunların sunduğu simülasyonlar, artırılmış gerçeklik (AR) ve sanal gerçeklik (VR) uygulamaları, kültürel mirası koruma ve yaygınlaştırma amacıyla yeni ufuklar açabilmekte. İnsanlar sanal platformlarda antik kentleri keşfedebilir, tarihi karakterlerle etkileşime geçebilir ve kültürel ritüelleri deneyimleyebilirler. Bu da, geleneksel eğitim yöntemlerinin ötesine geçerek kültürel mirasın yalnızca bilgi aktarımı olarak değil, yaşayan bir deneyim olarak aktarılmasını sağlar. Hem yerel toplulukların bu mirasa sahip çıkması sağlanır hem de kültürel zenginlikler tanıtılmış olur. Oyun temelli yaklaşımlarla kültürel mirasın aktarılması; kültürel belleğin korunması, toplumsal aidiyet, kimlik inşası ve nesiller arası iletişimin güçlenmesi açısından kritik bir rol oynar.

 

Oyunlaştırma, katılımcıların ilgisini ve motivasyonunu artırmak için tasarlanan bir yöntem. Kültürel mirası tanıtmak ve öğretmek amacıyla kullanılan oyunlaştırma teknikleri, geleneksel ve dijital oyunlarla birleştirildiğinde etkili sonuçlar ortaya koyar. Türk Mangala Oyunu, hem stratejik düşünmeyi hem de Türk tarihini öğrenmeyi teşvik eder. UNESCO’nun desteklediği kültürel miras projelerinde de oyunların ağırlığı fazladır. Dijital oyunlar, kültürel mirasın modern dünyaya taşınmasında önemli bir köprü işlevi görüyor.  Assassin’s Creed serisi, tarihi mekanları ve olayları oyunculara aktararak farkındalık yaratırken, birçok kişi için kültür ve tarihe olan ilgiyi artırmıştır. Bu tür oyunlar, kültürel mirası yalnızca bir eğlence aracı olarak değil, aynı zamanda bir öğrenme platformu olarak kullanıyorlar. Oyunlar, genç nesillerin ilgisini çekmekte güçlü bir araç durumunda. Dijital çağda doğan çocuklar ve gençler için, kültürel mirası dijital platformlarda sunmak, geleneksel yöntemlere göre daha etkili olabiliyor. İnteraktif bir oyunla bir müzede keşif yapmak, pekala bir sergiyi gezmekten daha akılda kalıcı olabilir. Etkileşimli öğrenme dediğimiz mesele, oyuncuların salt izleyici değil, aynı zamanda aktif bir katılımcı olmalarını sağlar. Bu da kültürel mirası daha derinlemesine anlamalarına olanak tanır. Dokuz Kumalak gibi geleneksel oyunlar, tarihsel bağlamın yanı sıra toplumsal iletişimi de güçlendirir. Ayrıca, oyunlar sayesinde kültürel miras daha geniş kitlelere ulaşabilir. Geleneksel el sanatlarının bir oyun içinde sergilenmesi veya tarihi olayların simülasyonlarla anlatılması, farkındalığı artırarak mirasın korunmasına katkı sağlar.

Kültürel mirasın oyunlaştırma yoluyla korunması ve tanıtılması, sürdürülebilir bir yöntem olarak giderek daha fazla kabul görmektedir. Bu süreçte, hem dijital oyunların hem de geleneksel oyunların stratejik bir şekilde kullanılması önemlidir. Müzeler ve kültür kurumları, bu alanda daha fazla proje geliştirmeli ve halkın katılımını artıracak yöntemler benimsemelidir. Örneğin, çocuklar için düzenlenen Mangala atölyeleri, kültürel mirası eğlenceli bir şekilde tanıtmanın etkili bir yoludur. Benzer şekilde, kültürel miras temalı dijital oyun projelerine yatırım yapılması, mirasın global ölçekte tanıtılmasına yardımcı olabilir. Kültürel miras ve oyunların beraberliği, geçmişi korumakla kalmaz, aynı zamanda geleceği inşa etmek için bir köprü görevi görür. Bu nedenle, bu iki alanın daha sık bir araya getirilmesi, hem kültür bilinci hem de eğitim açısından büyük fırsatlar sunacaktır.

Bu yazı, Gamfed Türkiye gönüllülerinden Mine Bora Diri tarafından kaleme alınmıştır.

İlgili Makalelerimiz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir