“Oyun, çocuğu büyümeye ve olgunlaşmaya doğru çeken iç güçtür. Belli bir seviyeden daha olgun, daha akıllı bir seviyeye doğru çeker, götürür. Birçok şey oyun heyecanı ile öğrenilir. Beden gelişmesi de oyun sayesinde normal seyrini izler.” MEVLANA
Bu yazımızda sizlere kendisi de Samsun’da sınıf öğretmeni olarak çalışan Ahmet ÇİFÇİ hocamızın “Eğitimde Oyunun Gücü” kitabından bahsedeceğiz. Yazıya başlamadan dikkatinizi çekeceğini tahmin ettiğim bir bilgiyi paylaşmak isterim, hocamızın öğretmen olması, oyunları hem evinde kızları ile hem de sınıfında öğrencileri ile yıllardır deneyimleyerek seçmesi, hangi oyunu hangi dersin hangi kazanımında kullanacağını belirlemesi çok kıymetli ve değerlidir. Ayrıca öğrencilerinin, akademik, sosyal ve duygusal anlamda gelişimlerine tanıklık ettiğini dile getirmiştir.
Öğrencilere olumlu öğrenme ortamı ve yaparak yaşayarak öğrenme fırsatı en kolay oyun yolu ile sağlanır. Oyun onların kendini ifade edebilme becerilerini geliştirir, içsel motivasyonlarını artırır, iyi ve mutlu olma hallerini artırır, zamanın kaliteli bir şekilde geçirilmesine destek verir. Bu noktada tamda Mevlâna Hz. lerinin “Oyun aslında akıldadır ancak çocuk oyunla akıllanır” çok önem arz etmektedir.
Kitabın başında eğitimde oyunun gücü, eğitimde oyunlaştırma ve oyunun çocuğa faydaları konularını işleyerek giriş yapılıyor. Dikkat eksikliği, odaklanma, konsantrasyon, ısınma gibi oyunların olduğu grup oyunları, iki/üç kişilik oyunlar ve hareketlendirici-kaynaşma oyunlarından bahsediliyor.
Kitabın devamında ise; Okul öncesi, Fen Bilgisi, İngilizce, Matematik, Sosyal bilgiler ve Tarih, Türkçe ve DKAB branşında bulunan hocalarımız için oyun temelli öğrenme oyunları gruplaştırarak hazır hale getirilmiş, nasıl oynanacağı hakkında açıklama yapılmıştır.
Salzman’ın “Oyunlar gülden zincirlerdir. Eğitici, onlarla gençliği kendine bağlar. Fakat oyunlar aynı zamanda karakter parlatan ve cilalayan çakmak taşlarının bulunduğu akar bir sudur da” sözü eğitimciler için ışık niteliğinde. Salzman bu sözü ile değerler eğitiminde oyunun yerini ve önemini vurgulamıştır. Mizah, sabır, sevgi, saygı, yaratıcılık, liderlik, şefkat, merhamet, empati gibi değerlerin oyun yolu ile gözlemlenebileceği belirtilmiştir. Hafızayı kuvvetlendirmesi ise bambaşka bir fırsat olarak önümüzde durmaktadır.
Beynimizde bulunan Amigdala: duyguların işlendiği bölüm, Hipokampüs ise bilginin işlendiği bölümdür. Oyun bu iki bölüm arasındaki ilişkiyi kuvvetlendirir. Stresi azaltır. Ayrıca beynin salgıladığı Endorfin; vücuttaki ağrıların azalmasına yardımcı olan, Serotonin ise mutluluk, canlılık ve zindelik hissi veren hormonlardır. Oyun bu iki hormonun salgılanmasını sağlar.
Bernard Shaw, “yaşlandığımız için oyun oynamaktan vazgeçmeyiz, oyun oynamaktan vazgeçtiğimiz için yaşlanırız” sözüyle oyunu aslında her yaş ve her kişi olmazsa olmaz olduğunu en güzel şekilde ifade ediyor.
Frobel, “Çocuk oyunları hayatın bir çekirdeğidir. Bütün insanlar orada gelişir, büyür, insanın oluşumunu en güzel ve en olumlu yetenekleri orada yükselir.” Sözüyle
Oyunun Çocuğa Faydaları
- Oyun çocuğun dilidir.
- En doğal olan öğrenme ortamına özgürlük ve güven katarak kendini rahatlıkla ifade etme becerisini kazandırır.
- Öğrenmeyi eğlenceli hale getirir.
- Bugünün çocuklarına bugünün yöntemleriyle eğitmeyi sağlar.
- Bilişsel alan, dil gelişimi ve psikomotor gelişimini destekler.
- Yaparak yaşayarak üst düzey düşünme becerilerini geliştirir.
- Merak uyandırır.
- Psikolojik ve duygusal yönden öğrenci ile bağ kurmayı kolaylaştırır.
- Organizasyon becerisi katar.
- İletişimi kuvvetlendirir.
- İnsana değer veren, merhametli ve uzlaşmacı 21. YY. Becerilerine sahip bireyler yetiştirir.
- Öfke, hayal kırıklığı gibi duyguları kontrol etmeye yarar. Enerjiyi atmayı sağlar.
Son söz olarak; eğitimciler derslerini daha zevkli hale getirmek, keyifli ve verimli ders ortamı hazırlamak, öğrenci ile aralarında duygusal bir bağ kurmak, öğrencilerinin hayat boyu mutlu ve başarılı olmalarını sağlamak istiyorlar ise mutlaka derslerinde oyuna önemli bir yer vermelidirler. Görecekler ki öğrenme daha kolay ve zevkli hale gelecektir.
Haydi hocalarım oyunda kalın oyunla kalın…
Bu yazı Gamfed Türkiye gönüllüsü Mustafa Canıtez tarafından kaleme alınmıştır.