‘‘Bilgisayarın gerçek iç işleyişini anlamak, makinenin dili olan 1 ve 0 kodlarını anlamaktan geçer. Bu kodların işleyişini çözebilen makinenin sırrını da çözer.’’
GamFed Kitap Kulübü olarak metaverse kelimesinin ilk geçtiği kitabın özeti ile karşınızdayız :
Snow Crash.
Snow Crash, Amerikalı yazar Neal Stephenson tarafından 1992’de kaleme alınmış şirketlerin ülkelerin yerini aldığı distopik bir evrende geçen bilim kurgu romanı. Yazar, okuyucularına(?)neredeyse Silikon Vadisindeki herkese ilham veren eşsiz deneyim sunuyor. Tıpkı makinelerin işleyişini anlayabilmek için 1 ve 0 kodlarının anlaşılması gerektiği gibi, Stephenson’un yarattığı distopik dünyayı anlamak için de katı yargılarımızı ve imkansız olarak nitelendirebileceğimiz sınıflandırmaları, en azından kitabı okuyana kadar, bir dolaba kaldırmamız gerekiyor! Zira roman, okuyucularına birbirinden ilgi çekici üç dünya sunuyor. Bu dünyaların üçü de aslında çok da uzak olmayan bir gelecekte varlar ve bu dünyaları yöneten kişiler ise nüfusun geri kalanın kontrolünü elinde tutan zenginler. Bunlardan bir tanesi gerçek dünya ve Amerika’nın birkaç banliyö bölgesine bölünmüş fakat birbiriyle tıpatıp aynı versiyonunu temsil ediyor. Bir diğer dünya, tek ve küçük (bir o kadar da verimsiz) federal hükümeti temsil ediyor. Son dünya ise Metaverse, bir bakıma İnternetin normalin ötesine evrilmiş versiyonu, öyle evrilmiş ki bu dünyada istediğiniz her şeyi olabilir ve her şeyi yapabilirsiniz. Üstelik erişimi de oldukça kolay, sadece bir tık uzağınızda. Fakat Stephenson’un yaratmış olduğu Metaverse’de bazı kurallar var.
Bilgisayar tarafından yaratılan sanal gerçekliğin, Metaverse’ün, içerisine çekilen kahramanımız Hiro, aslında CosoNostra Pizza için çalışan bir kurye ve serbet çalışan bir hacker. Fakat Y.T. (Yours Truly) ile tanıştıktan sonra Hiro’nun zaten pek de normal olmayan hayatı, işin içine Metaverse de ortaya çıkan Snow Crash adlı bir virüsün de girmesiyle karmakarışık bir hal alıyor. Hiro’nun arkadaşlarından birisi olan David bu virüse maruz kalınca Metaverse’deki avatarı zarar görmekle kalmıyor, gerçek hayatta da beyin hasarı geçiriyor. Kahramanlarımız Y.T, Hiro, ve Hiro’nun eski kız arkadaşı Juanita nın çabaları ve araştırmaları sayesinde öğreniyoruz ki Snow Crash aslında insanların beyninin programlanmasını sağlayan, eski Sümer dilinden üretilmiş ve uyuşturucu olarak satılan bir kontrol aracı. Söylentilere göre, çok uzun bir zaman önce insanlar tek bir dili konuşuyordu. Ta ki Babil kulesini cennete erişecek yüksekliğe inşa edene kadar… Özgürlük demişken, aslında insanların bilgisayarın yarattığı uçsuz bucaksız bir sanal gerçeklikte (Metaverse) bile ne kadar özgür olabildiğini görüyorsunuz. Durun telaşlanmayın! En iyisi güvenlik uzmanı Hiro’ya danışın.
BU BİR VİRÜS OLSAYDI, ŞİMDİ ÖLMÜŞ OLURDUN.
NEYSE Kİ DEĞİL.
METAVERSE TEHLİKELİ BİR YER.
NE KADAR GÜVENDESİN?
ÜCRETSİZ İLK DANIŞMA İÇİN GÜVENLİK DANIŞMANI HİRO’YU ARAYIN!
*Kitapta Hiro’nun ekranlara yansıttığı reklam metni
Stephenson tarafından kazandırılan terim: Metaverse, yakın gelecekte karşılaşabileceğimiz gerçek tabanlı İnternet’e tekabül ediyor. Romanda çok oyunculu online bir oyuna benzeyen Metaverse, kullanıcıların kontrol ettiği avatarların yanında, sistemde arka planda çalışmaya devam eden programlara atıfta bulunuyor. Maceralar hem gerçek dünyada hem Metaverse de devam ederken, günün birinde Hiro’ya ona sanal bir uyuşturucu satmak isteyen bir adam yaklaşıyor. Kahramanımız bu uyuşturucuyu reddetse de yakın çevresindeki birinin bu ilacı alarak hem Metaverse hem gerçek dünyada tabiri caizse “çökmesi” yeni bir olaylar zincirini başlatıyor. Snow Crash kitabının büyük bir kısmı bu macerada hackerlar ve bilgisayarları arasındaki farka odaklanıyor. Çünkü, ortaya çıkan Snow Crash virüsü hem “sanal” hem “fizyolojik” etkiler gösteriyor. Ancak beyinleri diğer insanlardan farklı çalışan hackerlar kodlama dilini gerçek bir dil olarak benimsedikleri için daha fazla etkileniyor. Bilgisayara ulaşan kod bilgisayarı nasıl etkilerse, hacker üzerinde de aynı etkiye sahip oluyor. Üstelik bu virüs endişe edilmesi gereken tek şey değil çünkü bünyesinde barındığı başka bir virüs sayesinde insanların zihinlerinin kontrol edilmesi amaçlanıyor. Ortaya çıkan bu büyük problemler sonucunda ne oluyor dersiniz? Kahramanlarımız günü kurtaracak mı yoksa kötü bir sonun parçası mı olacaklar? Romanı okurken düşünceden düşünceye koşacak ve bir o kadar da şaşıracaksınız. Sevgiyle ve teknoloji ile kalın sevgili okurlar. Romanda da dediği gibi;
“Dünya güç ve enerji ile doludur. Eğer bir insan bu güç ve enerjinin sadece küçük bir kısmından yararlanırsa bile çok daha ileriye gidebilir.”
GamFed Kitap Kulübü